"butonuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • زر
        
    • زرّ
        
    Şimdi kuklanın içindeki ses kaydedicisinin yürütme butonuna basar mısın? Open Subtitles هلا ضغطت رجاءً على زر التشغيل على مسجل الصوت داخل الدمية؟
    Fazladan battaniye istediğinizde, çağırma butonuna basmaktan çekinmeyin. Open Subtitles اذا كنتم ترغبون فى بطانيه اضافيه فى هذا الوقت رجاءا لا تترددوا فى ضغط زر الاستدعاء
    Herkes bağırıyordu. Kafam karıştı ve "sat" butonu yerine "al" butonuna bastım. Open Subtitles أرتكبتُ و ضغطت على زر .الشراء بدلاً من زر البيع
    Doktor Gordon'un kazayla panik butonuna bastığı her seferinde endişelenseydik hepimiz ülser olurduk. Open Subtitles إذا تملكنا القلق في كل مرة يضغط فيها د. جوردن زر الذعر بدون قصد
    Numaraların hepsi girildi. Yapman gereken tek şey "Arama" butonuna basmak. Open Subtitles تمّ إدراج الأرقام ما عليك سوى ضغط زرّ الاتّصال
    Evet, koca adam gelene kadar durdurma butonuna basalım. Open Subtitles أجل ، دعونا نضغط زر الإيقاف المُؤقت حتى يظهر الرجل الضخم
    Yetenek şovunun günü geldi ve ben sahneye küçük müzik çalarımla çıktım, bir kenara koyup, "çal" butonuna bastım. Favori şarkıcım Shakira'nın şarkısı çalıyordu. TED وحينما جاء يوم عرض المواهب وصعدت على المسرح ومعي صندوق موسيقي صغير وضعته جانباً وضغطت زر "التشغيل" وإذا بأغنية لمطربتي المفضلة "شاكيرا" تصدع عالياً
    Eğer su seviyesini sıfıra indirebilirsen etkisiz bırakma butonuna basabilir, NIM'i kapatabilir ve günü kurtarabilirsin. TED إن كان بإمكانك أن تخفّض مستوى المياه إلى الصفر، ستتمكن من ضغط زر الإبطال في لوحة المفاتيح، إيقاف "نيم"، وإنقاذ الجميع.
    Yapay zekâ ne yaparsa yapsın Sıfıra ulaşıp etkisiz bırakma butonuna basana kadar ona kaybetme katlarını verebilirsin. TED بغض النظر عن ما يفعله الذكاء الاصطناعي، بإمكانك أن تستمر بإعطائه مستويات خسارة إلى أن تصل إلى الصفر وتضغط على زر الإبطال في لوحة المفاتيح.
    Yaptığım işi göstermek için asıl alanın internet olduğunu düşündüm, çünkü insanları hem bilgisayarlarıyla, hem de beyinleriyle "Paylaş" butonuna basmaya davet eden açık bir konsept istiyordum. TED واعتقدت أن الفضاء الرئيسي لإظهار عملي كان الإنترنت لأنني أريد مفهوماً بلا قيود يقوم بدعوة الجميع للضغط على زر المشاركة في جهاز الكمبيوتر وفي عقولهم.
    Elektrik gelince, Konsolos'un imdat butonuna basıldı. Open Subtitles ...عندما عادت الكهرباء تم إطلاق زر طوارىء القنصل
    Sergi butonuna basmak için marazi bir hikaye. Open Subtitles لطيفة الحكاية المروعة إلى زر المعرض.
    Acil durum butonuna basmak istedim ama bana izin vermezdi. Open Subtitles كنت اريد ان اضغط " زر انذار الطوارئ" " لكن منعتني
    Lanet olası bağış butonuna bastın! Open Subtitles .أنتَ ضغطت على زر التبرع اللعين
    Yandaki vakum butonuna basacaksınız. Open Subtitles يمكنك الضغط على زر التفريغ الجانبى
    Bu yüzden bir daha internet üzerinden ya da herhangi bir yerden alışveriş yaparken, iyi inceleyin, daha yakından sorgulayın ve cüzdanınıza uzanmadan ya da "Satın Al" butonuna basmadan önce kendinize şunu sorun: "Bu cidden gerçek mi?" TED إذاً في المرة القادمة التي تتسوق فيها على الانترنت، أو في أي مكان، انظر عن كثب، اسأل بعمق، واسأل نفسك -- قبل أن تعطي المال أو تنقر على زر "شراء"، "هل أنا متأكد أن هذا أصلي؟"
    - Kim korkma butonuna bastı? Open Subtitles -هل ضغط أحدكم زر الخوف ؟ -مستحيل.
    Tanrım, sessiz butonuna bayılıyorum. Open Subtitles أحب زر الصامت هذا
    Matty'ye iki tane kaltak iş attı, ama o "Reddet" butonuna bastı. Open Subtitles حسناوتان تحيطان بـ(ماتي),‏ .لكنه ضغط على زر التجاهل
    Ancak, tasmadaki ışık sönerse Zomcon'u arayın, veya en yakındaki emniyet butonuna basın. Open Subtitles لكن إذا إنطفأ ضوء الطوق، إتصل بــ (زومكون), أو إضغط أقرب زرّ أمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more