Bir profesör. Yatağında bir buz kıracağıyla öldürülmüş. | Open Subtitles | قُتل فى فراشه بالعديد من الطعنات بكسارة ثلج |
Dişi bir devekuşu bir buz kıracağıyla kafasından bıçaklıyordu. | Open Subtitles | نعامة قامت بطعنه بمؤخرة رأسه بكسارة ثلج. |
Um, Billy Ray, Baltimore'da buz kıracağıyla öldürülmüş. Çevreye sorduk biz de. | Open Subtitles | بيلي راي قتل بواسطة معول ثلج في بالتيمور لقد سألنا في الجوار |
Hepsi de buz kıracağıyla ilgili. | Open Subtitles | ومشتبه به في أربع قضايا قتل غير محلوله كلها فيها معول ثلج |
Herif tüm ailesini öldürmüş... bir buz kıracağıyla. | Open Subtitles | أجل، قتل الرجل عائلته بأسرها بكسّارة ثلج |
Borcunu öde orospu çocuğu yoksa buz kıracağıyla kafanı delerim. | Open Subtitles | سدد الدين إيها اللعين و إلا هشمت رأسك بمعول الثلج |
Şuradaki ikizler, karının bir manyak tarafından buz kıracağıyla öldürüldüğünü söylediler. | Open Subtitles | أولئك التوائمِ. قالوا بأن زوجتَكَ قتِلت مِن قِبل معتوه بمعولِ ثلج |
Bir buz kıracağıyla, yatakta... adamın elleri beyaz ipek bir eşarpla bağlıymış. | Open Subtitles | ... على الفراش بكسارة ثلج يديه كانتا مقيدتان بوشاح حريرى أبيض |
- Bir buz kıracağıyla. | Open Subtitles | - بكسارة ثلج |
Kennedy onu, başında bir buz kıracağıyla bırakırdı. | Open Subtitles | حسنا, كينيدي كان سيتركه مع معول ثلج بارز من رأسه |
Skip'in ailesini, ölü, öldürülmüş, Skip tarafından... haftalar önce, buz kıracağıyla. | Open Subtitles | على يد "سكيب" قبل أسابيع بكسّارة ثلج |
Nick Johnston'ın buz kıracağıyla boynunu deşip kanepeye tıkarak işleri bozduğu ana kadar... | Open Subtitles | حتّى تلكَ اللحظة المحرجة حيث طعنها (نيك جونستون) في الرقبة بمعول الثلج وحشرها في الأريكة |
Manyağın biri buz kıracağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | نعم،رجلِ مجنونِ قطّعَها بمعولِ ثلج. |