| cıvalı tetikleyiciler on iki yaşında bir velede göre biraz karmaşık. | Open Subtitles | مفاتيح الزئبق متطورة إلى حد ما بالنسبة لطفل بعُمر الثانية عشر |
| Aptal sosyal reformcular hepimizi cıvalı ampullere geçiş yapmaya zorlayacaklar. | Open Subtitles | سيجبرنا البيئيون الأغبياء على استخدام مصابيح الزئبق بدلاً عنها |
| Bu cıvalı ampullerin içinde ne olduğunu biliyorsun... | Open Subtitles | أتعرف ما بداخل مصابيح الزئبق هذه، أليس كذلك؟ |
| Müdahaleyi önlemek için dahili yedeklemeye sahip entegre zamanlayıcısı ve basınç sensörleri olarak hareket eden çift pil ve çift cıvalı anahtarı var. | Open Subtitles | مع التكرار المدمج في لمنع التلاعب. بطاريات مزدوجة، مفاتيح الزئبق مزدوجة، والتي تكون بمثابة أجهزة استشعار الضغط. |
| Sodyum salisilat, cıvalı yağlar hatta müshil. | Open Subtitles | سالسيلات الصوديوم ، مراهم زئبق حتى المُلينات ، كلها عديمة النفع |
| Bombada cıvalı hareket sensörü var. | Open Subtitles | هذه القنبلة بها حسّاس يحوي زئبق... |
| Elektronik zamanlayıcılar, cıvalı anahtarlar... | Open Subtitles | المؤقتات الإلكترونية , مفاتيح الزئبق |
| Ama gerçek şu ki bombayı etkisiz hale getiremedin çünkü cıvalı anahtarı vardı. | Open Subtitles | لكن الحقيقة أنك لم تستطع إبطال القنبلة لأن لديه مفتاح الزئبق= عطارد |
| cıvalı bir karışım. | Open Subtitles | إنه منقوع مع الزئبق |