"cadılar bayramı'nda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عيد القديسين
        
    • في الهالوين
        
    • في الهلويين
        
    • في حفلة الهالوين
        
    • عيد هالووين
        
    • في الهالووين
        
    • أصبحت عنوان لعيد الهالوين
        
    • بليلة الهالويين
        
    Geçen Cadılar Bayramı'nda bataklıkta bir tur grubuna rehberlik ediyordum. Open Subtitles توليت قيادة مجموعة سياحية في المستنقع ليلة عيد القديسين السابقة
    Geldiğim yerde insanlar pişmiş balık sever ve Cadılar Bayramı'nda kostüm giyerler. Open Subtitles من حيث أتيت، الناس يحبون السمك مطبوخاً ويتأنقون من أجل عيد القديسين
    Cadılar Bayramı'nda böyle şeyler olabilir. Open Subtitles الأشياء المخيفة تميلُ إلى الخروج في الهالوين
    Cadılar Bayramı'nda tekrar İtalya'ya gelmeyi düşünüyordum. Open Subtitles كنت افكر بالعودة الى ايطاليا في الهالوين
    Cadılar Bayramı'nda bir adam gibi giyinmek istediğim için bana da tokat atmıştı. Open Subtitles أجل وهي قد ضربتني عندما قلت أني اريد أن أرتدي مثل الشباب في الهلويين
    Neyse Cadılar Bayramı'nda çocukları korkutacak kaçık yaşlılara da ihtiyaç var şu dünyada. Open Subtitles شخصاً ما عليه أن يكون السيدة المجنونة التي تخيف الأطفال في حفلة الهالوين
    Önümüzdeki Cadılar Bayramı'nda farklı bir kostüm giymeye ne dersin? Open Subtitles ما رأيك لو تجربي في عيد هالووين القادم زيا مختلفا؟
    Fırsat. Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. Open Subtitles و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع
    Cadılar Bayramı'nda çocuklar etrafımda Örümcek-Adam kıyafetleriyle koşuşturuyor. Open Subtitles أري ملصقات ( الرجل العنكبوت ) من النوافذ الأطفال يضعون صورتي علي سترتهم لقد أصبحت عنوان لعيد الهالوين
    Yani saygıdan mı Cadılar Bayramı'nda gösteri yapmıyoruz? Open Subtitles لا نقدم العروض بليلة الهالويين بدافع الاحترام إذاً؟
    Hani Cadılar Bayramı'nda maske takan bir arkadaşın olur da onun sadece gözlerini görebilirsin ve seni tanıdığını hissedersin ama sen onun kim olduğunu anlayamazsın. Open Subtitles أتعرف حين ترى صديق في قناع عيد القديسين وكل ما يمكنك رؤيته هو عيناه وتشعر كأنك تعرفه ، لكن لاتقدر على إكتشاف من هو ؟
    Çünkü yapmazsan, onun yüzünü keseceğim ve Cadılar Bayramı'nda giyeceğim. Open Subtitles لأنك إن لم تحضره، سأسلخ وجهها وأرتديه في عيد القديسين.
    Bana dönelim, 2016 yılı Cadılar Bayramı'nda tutu etek giydim. TED هذا أنا في تنورة قصيرة عيد القديسين 2016.
    Cadılar Bayramı'nda da onun giyinmiş adamlar görmüştüm. Open Subtitles الموضوع أننى رأيت بعض الأشخاص يرتدون مثله فى عيد القديسين
    Çocuklarla iyi anlaşırsın sen. Cadılar Bayramı'nda ilginç oluyor çocuklar. Open Subtitles هيا,أنت رائعة مع الأولاد ولكنهم مجانين فى عيد القديسين
    Cadılar Bayramı'nda tanıştığım harika adam. Open Subtitles ذلك الرجل الرائع الذي قابلته في الهالوين
    Klingon'lardan, Cadılar Bayramı'nda daha çok nefret ederim. Open Subtitles اكثر شـيء أكره في الهالوين الكلينوجز
    Haydi ama. Cadılar Bayramı'nda herkes çürük yumurtaya bulanır. Open Subtitles هيا، الكل يرمى عليه البيض في الهالوين
    Cadılar Bayramı'nda bir adam gibi giyinmek istediğim için bana da tokat atmıştı. Open Subtitles أجل وهي قد ضربتني عندما قلت أني اريد أن أرتدي مثل الشباب في الهلويين
    Zekâmı konuşturdum. Cadılar Bayramı'nda ev tanıtımı. Open Subtitles ذلك عبقري منزل مفتوح للبيع في عيد هالووين
    Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. Gerekçe. Open Subtitles و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع
    Cadılar Bayramı'nda çocuklar etrafımda Örümcek-Adam kıyafetleriyle koşuşturuyor. Open Subtitles أرىملصقات(الرجلالعنكبوت)منالنوافذ ... الأطفال يضعون صورتي على سترتهم لقد أصبحت عنوان لعيد الهالوين
    1932 yılında Barnum'dayken bize Cadılar Bayramı'nda gösteri yaptırttılar. Open Subtitles عندما كنت مع (بارنوم) عام 1932، جعلونا نؤدي عرضاً بليلة الهالويين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more