Calais'ye gidip mültecilerle konuşursanız; avukatlar, siyasetçiler, mühendisler, grafik tasarımcıları, çiftçiler ve askerlerle karşılaşırsınız. | TED | إذا تحدثت مع اللاجئين في كاليه فستلتقي بمحامين وسياسيين، ومهندسين ومصممي طباعة ومزارعين وجنود. |
Beyler bu müstesna hayırlı iş için Calais'e hoş geldiniz diyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة ، نحن نرحب بكم في كاليه في هذه المناسبة الميمونة |
Lord Lisle da aynı şekilde, ama onunki Calais'te. | Open Subtitles | واللورد ليزل , بنفس التهمة ولكن في كاليه, والسير جون نيفيل |
Calais'te yaşananlar, nihai kararımızı vermemizde etkili olacaktır. | Open Subtitles | الأحداث في كاليه كانت ,مجرد ممارسة أولية لاختبار تصميمنا, في هذه الحالة يجب علينا أن نواصل تطلعنا |
Bu ordu, 10 gün içinde Fransa'ya gitmek üzere yola çıkacak, Calais'ye demirleyecek, oradan da derhal Boulogne'a ilerleyecek. | Open Subtitles | سوف يشرع هذا الجيش لفرنسا في غضون 10 أيام, ويرسو في كاليه وعلى الفور سنسير الى بولوني |
Galiba Majesteleri ile taç giyme töreninden önce Calais'te Kral ile geldiklerinde tanışmıştınız. | Open Subtitles | أعتَقِد بِانك قَابَلت فَخامتُها "مرَه مِن قَبل في "كاليه عِندمَا كَانت تُرافِق فَخامتُها قَبل تتَويجها |
Calais'de Prensesi karşılamak için görevlendirildim. | Open Subtitles | لقد أمرت بأن اقابل الاميرة في كاليه |
Mülteciler Calais'i terk etmiş durumdalar ama sorun halen çözülmüş değil. | Open Subtitles | لم يعد هنالك لاجئون في "كاليه"، ولكن المشكلة لاتزال قائمة |
- Calais'de görüşürüz. - Ya da cehennemde. | Open Subtitles | سنراكم في كاليه - أو في الجحيم - |
Calais'te asker şu an. | Open Subtitles | "إنَه الأن جُندِي يخَدُم في "كاليه |
Fransa'daydım. Normandiya çıkartmasının ardından, Calais'te konuşlandık. | Open Subtitles | (فرنسا) هبطنا في (كاليه) بعد إنتهاء مهمّتنا |
Calais'te ve Edward savaşa girer girmez denize açılacak. | Open Subtitles | إنها في "كاليه" وستبحر حالما يدخل (إدوارد) المعركة. |
Calais'te grev olduğunu unutmuşum! | Open Subtitles | لحظة كم أنا غبي جداً لقد نسيت تماماً هناك إضراب في كاليه ! |
- Calais'deyiz. | Open Subtitles | - نحن في كاليه - |
- Bash altı farklı bölüğe doğru at sürerken, görülüyor ki İngilizlere sadık birisi doğruca Calais'e at sürmüş, ve onları uyarmış. | Open Subtitles | (أنه (باش ...(عندما ذهب (باش الى ستة فرق ذهب شخصا ما الى الانجليز في كاليه وحذرهم |
Burası Calais. | TED | هذا في كاليه. |