Ayrıca camdan dışarı bakarken de gözlüğünü takmadığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أخمن أيضاً أنها لم تكن تضعهم عندما نظرت من النافذة. |
Ve herşeyi camdan dışarı atarak en baştan başladık. | TED | لذلك وجب علينا رمي كل شيء من النافذة والبدء من الصفر. |
Gents'e gitti, camdan dışarı baktı. | Open Subtitles | ذهب إلى دورة المياه ثم فر من النافذة الخلفية |
camdan dışarı bakınca birini görüyorum, genç bir kadını. | Open Subtitles | نظرت خارج النافذة فرأيت شخص .. كانت امرأة شابة |
Bütün yol boyunca kafasını camdan dışarı çıkarttı. | Open Subtitles | طِرْ الطريقَ الكاملَ برأسهِ خارج النافذة. |
Bu sefer camdan dışarı da atlayamayacaksın. | Open Subtitles | وليس هناك فائده من القفز خارج النافذه هذه المرة |
Ben de nereye gittiğimi görebilmek için camı açtım ve hava akımı tüm harita ve kağıtları açık camdan dışarı uçurdu. | Open Subtitles | ففتحت النافذة قليلاً لمعرفة ما يجري وقوة السحب امتصت كل الخرائط والورق وكل شيء خارجاً من النافذة |
Bir fincan kahve almak için tekrar camdan dışarı çıktım... | Open Subtitles | خرجت من النافذة ثانيةً لكي أشتري قدح قهوة |
Bugün çalışırken bir ara camdan dışarı baktım. Yolun karşısından beni izliyordu. | Open Subtitles | لقد نظرتُ اليوم من النافذة بالعمل، كان عبر الشارع يراقبني. |
İşe yaramaz hamburgerleri camdan dışarı atmaya başladı... hoş sıkı spiraller şeklinde. | Open Subtitles | يبدء برمى الهمبورغر على المشردين من النافذة بشكل حلزونى |
Bir Alman çoban köpeğini asla camdan dışarı atamazdım. | Open Subtitles | لم يكن بإمكاني مُطلقاُ أن أرمي هذا الكلب الألماني من النافذة |
Bıçaklanıp üzerinde bir pitbulla camdan dışarı mı atılmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تُرمى من النافذة ؟ تُطعن، يهجم عليك كلب بيتبول |
Ona bunları yazdırdı ve sonra onu camdan dışarı attı. KRİPTOGRAFİ SİZ İŞARETLER KODLAR BÜYÜK SAVAŞ'IN Şifre Kırıcıları | Open Subtitles | هذه كانت خطته جعلها تكتب الرسالة ثم ألقاها من النافذة |
Sonra onu isterseniz camdan dışarı atıp işlediğiniz vahşi cinayete, basit bir hırsızlık süsü verirdiniz. | Open Subtitles | ثم ببساطة تُلقيها من النافذة لأخفاء جريمتك التى هى اكثر بربرية من كونها لصوصية |
Kazayla bahçe fıskiyeleri çalıştı. Tabii ben eşyalarını camdan dışarı attıktan sonra. | Open Subtitles | لقد مرت عربة الرش بالجوار صدفة بعد أن ألقيت بكل شئ خارج النافذة |
İşini bir köşeye atabilirsin tüm kuralları ve yapman gereken her şeyi fırlatıp camdan dışarı atabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ يمكنكِ أنّ ترمي كل القواعد والأشياء التي من المفترض أنّ تقومي بها. إرميهم خارج النافذة فحسب. |
Belki de bir kavanoz dolusu çişi camdan dışarı atmamalıydın! | Open Subtitles | ربما أنتِ لم يكن عليك أن ترمي جرّة بول خارج النافذة. |
Yani size birinin dün gece yarı giyinik bir hayvanı öldürdüğünü ve camdan dışarı bir ceset attığını söylediğim yer. | Open Subtitles | الجزء الأول حيث أحيطكم علما بأن ، الليلة الماضية شخص قتل حيوان متلبس جزئياً وألقوا جثة الإنسان خارج النافذة. |
Bir dahaki sefere, arkadaşlarına camdan dışarı kusmalarını söyle. | Open Subtitles | في المرة القادمة، أخبر أصدقائك للتقيّأ خارج النافذة |
Neyse, sürücü... sigarasını camdan dışarı atmaya gittiğinde, onu gördüm ve o, birkaç hafta önce barın önünde üstüme atlayan vampirdi. | Open Subtitles | السائق ليشعل السيجارة خارج النافذة لمحت وجهه وتبين أنه مصاص الدماء |
camdan dışarı sandalye atmış. | Open Subtitles | لقد رمت الكرسي خارج النافذه |
5 yaşındayken, camdan dışarı yıldızlara bakıyordum | Open Subtitles | عندما كنت في الخامسة نظرت عبر النافذة الى النجوم |
camdan dışarı bak. | Open Subtitles | انظر خارج نافذتك |