"canavardan" - Translation from Turkish to Arabic

• الوحش
• وحش
• وحشٍ

Zehir bir süre içinde etkili olacak önceliğimiz canavardan sakınmak.
سيبدأ مفعول السمّ بعد فترة. الأهم هو الهروب من الوحش.

Zaman geçirmeden, canavardan sonsuza dek kurtulması için Milford'daki veterinere götürmesini istedim.
وبدون الإنتباه إلى الوقت، أرسلته إلى ميلفورد؛ إلى عيادة الطبيب البيطري، ليبقي الوحش بعيداً، لمرة واحدة، وللأبد.

Hayır gerçek bir canavardan bahsediyorum. Kocaman bir geyikten bahsediyorum. Ama yüzünün insanlarınkine benzediğini söylerler.
لااعني الوحش الحقيقي الذي يشبه الغزال ولكن بوجه بشري ..

Bir canavardan fazlasını harekete geçirmek için akılıca bir yöntem.
خدعة تعلمتها لإخراج أكثر من وحش في دور واحد ‏

Seni kötü büyük canavardan kurtaran karizmatik bir kahraman mıydım?
هل كنت بطل جريء أنقذك من بين يدي وحش سيء؟

Beni özledin mi Kaptan? canavardan kurtulmayı nasıl başardın?
هل افتقدتنى يا كابتن , كيف نجوت من الوحش

Köyü o kana susamış canavardan kurtarmak zorundaydık.
علينا تخليص القرية من ذلك الوحش المتعطش للدماء

iste benim de tek mücadelem annemi bu canavardan korumak.
هذا هو غرض تلك الحملة الصليبيّة إنقاذ والدتي من ذلك الوحش

Araba çalışmayacak. En azından canavardan kurtulduk, değil mi?
السياره لا تعمل على الاقل تخلصنا من الوحش ؟

Şimdi de bu gezegeni, o yeşil canavardan ve arkadaşlarından temizleyecekler.
والآن ستخلص العالم من هذا الوحش الأخضر وأصدقائه.

Aşağıdaki canavardan sevgi bekleme.
إلا أنك لن تجد الحب من الوحش الذي في الأسفل

Bu işi başarıp, başarmayacağını merak ediyordum... Onu o canavardan korumak ve kocasının teorisini bulmak falan.
جزء مني كان يتسائل ما إذا كنت قادراً على حمايتها من ذلك الوحش وإيجاد نظرية الزوج

Yine de küçük canavardan önce geldim. Bak, işte geliyor.
كان عليّ الإستعداد قبل وصول الوحش الصغير انظر، ها قد وصلت

size Ahab'ın yanındakileri nasıl cehennemden cehenneme canavardan intikam almak için sürüklediğini anlatmadılar mı?
ألم أقل لك أنه سيسحب الجميع الى الظلام الدامس لانه يبحث عن الأنتقام من الوحش الذى لعنت روحه

* Saldırmak üzere olan canavardan kurtaracak kimse yok seni *
♪ ولن ينقذك أحد من الوحش الذي يوشك الهجوم ♪

İçime yerleştirdiğin canavardan kurtulacağım.
لقد زرعتَ هذا الوحش داخل جسدي وسوفَ أتخلص منه

Babam bize herşeyin mümkün olduğunu hatırlatmak için heykelin canavardan insana dönüşmesini istedi.
أراد والدي تمثاله أن يتحول من وحش لرجل لتذكرنا بأن كل شيء ممكن

"Bir sürü ölü var. Ahali bir canavardan bahsediyor."
كانت هناك الكثير من الوفيات يتحدث السكان عن وحش

Benim için spor ceketi giyen bir canavardan başka bir şey değildi.
بالنسبة لي، أرى شيئاً مميزاً في وحش يرتدي سترة.

Kendin söyledin. Sorunumuz bir canavardan çok daha fazla.
أنت قلتها بنفسك، مشكلتنا أكبر بكثير من وحش واحد

Kızımı senin gibi bir canavardan kurtarmak için hepsini baştan yaparım.
وسأفعلها ثانية لأنقذ إبنتي من وحشٍ مثلك