Tatlım, ilişkimizi canlı tutmak için yeni şeyler denemeliyiz diyen... sen değil miydin? | Open Subtitles | ولكن عزيزي أنتٍ من كان يخبرني دائماً أنه علينا تجربة هذه الأشياء للحفاظ على العاطفة والإثارة في علاقتنا |
Bu projeyi canlı tutmak için elimden geleni yapacağım ve sen dahil hiç kimsenin yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | سأفعل اى شئ للحفاظ على هذا المشروع , ولن أسمح لاحد ان يقف فى طريقى ,حتى انت |
Değil. Bu anıları canlı tutmak için elimden geleni yapmalıyım. | Open Subtitles | كلا، يجب عليّ فعل ما في بوسعي للحفاظ على تلك الذكريات حية. |
Bu insanlar o alelade hayatlarında canlı tutmak için neler yaptığını bir bilseler. | Open Subtitles | هؤلاء النّاس،إذا عرفوا ما الذي تواصِل فعله لكي تتركهم يعيشوا حياتهم الدّنيوية |
Bu insanlar o alelade hayatlarında canlı tutmak için neler yaptığını bir bilseler. | Open Subtitles | هؤلاء النّاس،إذا عرفوا ما الذي تواصِل فعله لكي تتركهم يعيشوا حياتهم الدّنيوية |
Avrupalıların manidar varışlarından çok önce - aslında, Avrupa hâlâ Karanlık Çağı içinde boğuşuyordu - Afrikalılar tarihi kaydetme, koruma tekniklerine öncülük ediyor, hikâyelerini canlı tutmak için devrimsel metodlar üretiyorlardı. | TED | قبل فترة طويلة من وصول الأوروبيين ... بالتأكيد، بينما لا تزال أوروبا تتخبط في عصور الظلام ... كان الأفارقة رواد التأريخ وصناعة الحدث، وصياغة أساليب ثورية للحفاظ على تاريخهم وإبقاء قصتهم حية. |
Hucklebuckle aile yadigarını nesiller boyu canlı tutmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | (نحن جميعًا سنفعل مابوسعنا للحفاظ على متجر (هاكل باكل التراث العائلي حيّ للأجيالِ القادمه |
Evet, hayallerimizi canlı tutmak için. | Open Subtitles | فعلت ذلك للحفاظ على حلمنا |