Ray ve Rory'i de öyle. Eminim Captain Hunter'in bir plânı vardır. | Open Subtitles | (راي) و(روري) أيضاً، أوقن أن (الكابتن هانتر) لديه خطة |
Dalgagüdücü, ben Captain Hunter. Acheron'ın kontrolünü sağladık. | Open Subtitles | (ويف رايدر)، أنا (الكابتن هانتر)، لقد بسطنا سيطرتنا على (أكرون) |
Captain Hunter'a göre bu bir cinayet değil. Bu bir kurtarış. | Open Subtitles | بالنسبة للـ(الكابتن هانتر)، الأمر لا يتعلق بالقتل، إنه متعلق بالإنقاذ |
Bizler savaşçı değiliz Captain Hunter. Ordumuz yok. | Open Subtitles | لسنا محاربين يا (كابتن هانتر)، إننا لا نملك جيشاً |
Konsey görüşmesi nasıl geçti Captain Hunter? | Open Subtitles | -كيف سار اجتماع المجلس يا (كابتن هانتر) ؟ |
Captain Hunter'ın beni, gittiğim ana getireceğini biliyorum ama dedim ki ne olur ne olmaz diye tanıdığım biri gittiğimi bilsin. | Open Subtitles | أوقن أن (كابتن هانتر) سيعيدني للحظة التي سأغادر خلالها لكن تراءى لي تحسباً أن أخبر أحداً أني سأغادر |
Gelecekteki Captain Hunter'ı elde ettiğim an kalanları da salarım. | Open Subtitles | عندما يكون الطفل الذي سيغدو (الكابتن هانتر) في حوزتي سوف أطلق سراح البقية |
Captain Hunter'ın tarifine göre Oculus devasa bir zaman bilgisayarı. | Open Subtitles | بناءً على وصف (الكابتن هانتر) حرم التبصر يكون حاسوباً زمنياً هائلاً |
Captain Hunter de bana lütfen. | Open Subtitles | اسمي (الكابتن هانتر)، إن لم تمانع |
- Hayır, Captain Hunter'ın emirleri. | Open Subtitles | كلا، إنها أوامر (الكابتن هانتر) |
Captain Hunter, yerimizi aldık. | Open Subtitles | أيها (الكابتن هانتر) ؟ نحن في الموضع |
Yedek gemi Captain Hunter tarafından yönetiliyor şu an. | Open Subtitles | تتم قيادتها بواسطة (الكابتن هانتر) |
- Captain Hunter. | Open Subtitles | -(أيها (الكابتن هانتر |
Geminin fonksiyonlarını kontrol etmek ve Captain Hunter'a görevinde eşlik etmek için programlanmış interaktif yapay zekâ. | Open Subtitles | إدراك اصطناعي تفاعلي مبرمجة لإدارة النظم الحيوية لهذه السفينة -ومساعدة (كابتن هانتر) في مهمته |
Chronos'tan Komuta Merkezine. Captain Hunter'ın konumuna yaklaşıyorum. | Open Subtitles | من (كرونوس) إلى القيادة، أقترب من موقع (كابتن هانتر) |
Captain Hunter, gemide kalın demekle yeterince açık olmadı sanırım. | Open Subtitles | ربما لم يوضح (كابتن هانتر) تعليماته بالبقاء في السفينة |
Captain Hunter bunu deneyebileceğini söylemişti ve söyleyeceğin herhangi bir şeyi görmezden gelmemi de istedi. | Open Subtitles | أخبرني (كابتن هانتر) أنك قد تحاول ذلك كما أمرني ألاّ أنفذ أي شيء تطلبه |
Muhtemelen bu soruya en iyi cevabı verebilecek kişi Captain Hunter'dır. | Open Subtitles | لربما (كابتن هانتر) أقوّم للإجابة على هذا التساؤل |
Captain Hunter, birileri bizimle iletişim kurmaya çalışıyor. - Bay Snart, Bay Rory'in telsizinden. | Open Subtitles | (كابتن هانتر) لدينا اتصال من جهاز سيّد (سنارت) وسيّد (روري) |
Captain Hunter hakkında ne biliyorsun peki? | Open Subtitles | -إذاً ماذا تعلم عن (كابتن هانتر) ؟ |