Carcetti maaş zammı olarak ne kadar düşünüyor? 50.000, en az. | Open Subtitles | ما هو مقدار الزيادة في الأجر الذي يريد (كاركيتي) تطبيقه ؟ |
Carcetti cinayet oranını düşürmek için çalışacağına göre, tüm gözler V.C.U.'da olacak değil mi? | Open Subtitles | برنامج (كاركيتي) يستهدف خفض معدّل جرائم القتل لذلك (و.ج.ع) ستكون مكان تألقك صحيح ؟ |
Bu Carcetti piçi de bu olayı kullanarak başkan seçildi. | Open Subtitles | وذاك القذر (كاركيتي) كسَبَ منصب المحافظ بسبب هذا الغباء |
Bu pezevenk Carcetti kendini iyice kaybetti. | Open Subtitles | ذلك الداعر "فقدت كرتي في العشب العالي" (كاركيتي). |
Tommy Carcetti'nin mecliste konsey üyesi olarak neler yapabildiğini gördük. | Open Subtitles | لقد رأينا ما الذي يستطيع فعله (تومي كاركيتي) في مجلس المدينة كعضو. |
Bütün yapman gereken Carcetti ve diğer herkese zaten doğru adama sahip olduklarını göstermek. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو أن تثبِت لـ(كاركيتي) والبقيّة أن لديهم بالفعل الرجل المناسب للوظيفة |
- Öyle, ama Carcetti - Naapacak ki, kovacak mı? | Open Subtitles | ...(نعم ، لكن (كاركيتي - ماذا سيفعل ، يطردك ؟ |
Bu sırada Carcetti, Daniels'ı bir altı ay daha CID'de tutacak, tekrar yolumuza çıkarmadan. | Open Subtitles | (في مقابل ذلك ، (كاركيتي (سيكون مجبراً لتوظيف (دانيالز (ستة أشهر على رأس (و.ت.ج قبل أن يرقّيه مجددا |
Mr. Carcetti insanların korkularını sömürmekle ilgileniyor olabilir | Open Subtitles | السيد (كاركيتي) يعتقد أن من مصلحته إستغلال مخاوف الشعب |
- Sayın Carcetti. -Sayın başkan, açık yüreklilikle söyleyebilir mi; | Open Subtitles | (أيها النائب (كاركيتي - هل يمكن للمحافظ أن يخبر بصراحة - |
Sayın Carcetti'nin bahsettiği bu hadisenin detayları hakkında şu anda çok fazla bilgim yok.. | Open Subtitles | لا علم لي بتلك الحادثة (التي يُشير إليها النائب (كاركيتي |
Şimdi bu pisliği Carcetti'nin ekibine herkim sızdırdıysa, | Open Subtitles | الآن ، أيًّا كانت الجهة التي سرّبت ذلك لمُعسكر (كاركيتي) |
O ayarlamayı şimdi yaparsam bu o.çocuğu Carcetti, kendine bir slogan bulacak: | Open Subtitles | لو أطلقت تلك الأموال الآن سيُصبح ذلك الوغد (كاركيتي) نجم الإنتخابات |
Sayın Carcetti, bize bir dakikanızı ayırır mısınız? | Open Subtitles | أيها النائب (كاركيتي) هلا أعطيتنا بعض الوقت ؟ |
İşin içinde Tommy Carcetti varken hep bir adım sonrasını düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | مع (تومي كاركيتي) يجب أن أفكر دائما بخطوة أبعد |
Bu bölgelerde Carcetti'nin oylarından %18 alabilirsen onun şehrin tamamında yeterli sayıyı alamayacağını anlayabilirsin. | Open Subtitles | لو إستطعت الظّفر بـ 18% من (كاركيتي) هناك فمِن المرجّح أنه لن يحقق نصرًا على مستوى المدينة |
Braddock davası Meclis Üyesi Thomas Carcetti'nin, Batı Baltimore'lu adamın öldürülme sebebinin bir davada tanık olması olduğunu iddia ettiğinden beri başkanlık seçiminde odak noktası haline gelmişti. | Open Subtitles | جريمة (برادوك) أصبحت بُؤرة إهتمام الحملة الإنتخابية عندما إدّعى النائب (كاركيتي) أن مقتل الرجل الغرب بالتيموري |
Tommy Carcetti. Belediye başkanı adayınız. | Open Subtitles | (تومي كاركيتي) مرشح لمنصب المحافظ ، شكرا |
"Carcetti, Bobby Harrison hakkındaki tüm ciddi suçlamaları düşürdü ve diğer suçlamaları da küçük cezalarla atlatmasını sağladı. | Open Subtitles | "كاركيتي) حصل على شطبٍ) لتكاليفِ عالية بينما تم تخفيض أخرى إلى غراماتٍ صغيرة |
Eğer Braddock başka bir nedenden dolayı öldürülmüşse ve biz bunu bu gün çözersek, o zaman da Carcetti bizden nefret eder-- Ve Carcetti bu seçimi kazanabilir. | Open Subtitles | أما إن كان قُتِل (برادوك) لسبب آخر وأعلنّا ذلك اليوم سيُبغِضنا (كاركيتي).. |
Kariyerinin başlarında bir şey yok ama hele de şimdi Carcetti'nin kulağı olduktan sonra üçkağıtçılar yolundan çekilmiş durumdalar. | Open Subtitles | لكنه الآن مقرّبٌ جدا للمحافظ والقادة يخشونه |
Eğer Tommy Carcetti işin içinde olmazsa ne olabilirdi? | Open Subtitles | إلّم يكن (تومي كركيتي) متدخّلا في الأمر مالذي سيحدث ؟ |