| İnsanları hayatta tutmak için ise, casus gibi mücadele etmek gerekir. | Open Subtitles | المحافظة على حياة الناس تعني أن تقاتل كجاسوس |
| casus gibi mücadele demek, saldırıp, bunu yardım gibi göstermektir. | Open Subtitles | القتال كجاسوس يعني إظهار الهجوم بمظهر المساعدة |
| Soruşturma yapan bir casus gibi, kutluyor gibi yapacağım ama aslında Noel Baba'nın organizasyonuna sızacağım öyle mi? | Open Subtitles | أتعني كجاسوس يحقق ؟ و أجعل الأمر يبدو و كأني أحتفل بينما في الواقع أنا أتسلل بداخل عمليات سانتا ؟ |
| Sanık yasaların emrindeyken casus gibi davranmaktan ve polis teşkilatının üyesiyken yıkıcı eylemlerde bulunmaktan itham ediliyor. | Open Subtitles | إنه مدعى عليه تحت القوانين ذات صلة بالتمثيل كجاسوس وإرتكاب الأعمال التخريبية في حين أنه فرد من الشرطة |
| Başkentten gecenin bir yarısı arabayla geldim ve bir süper casus gibi üç kişiyi öldürdüm? | Open Subtitles | لقد ذهبت من العاصمة في جنح الليل وقتلت ثلاث أشخاص كجاسوس خارق ؟ |
| -Bir casus gibi vurulmanı istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | -نحن لا نريد ان يطلقوا عليك النار كجاسوس اليس كذلك؟ |
| Yemin etmene rağmen casus gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | تقول أنك أقسمت لنا ، ولكنك تتصرف كجاسوس |
| Yemin etmene rağmen casus gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | تقول أنك أقسمت لنا ، ولكنك تتصرف كجاسوس |