| Burada atalarımın kemikleri ile birlikte öleceğim ve orada Cavil ile olmaktan daha iyi. | Open Subtitles | , سألقى حتفى هنا مع عظام أسلافى وساقاوم التواجد هناك مع كافيل |
| Son beş... Cavil, yakındalar. - Bu her şeyden önemli. | Open Subtitles | الخمسة النهائيين يا (كافيل) , إنهم قريبون هذا أمر فائق الأهمية |
| Raiderların beyinine müdahale etmeyi bırakmanı istiyoruz, Cavil. | Open Subtitles | (نريدك أن تتوقف عن إعادة تشكيل المقاتلات يا (كافيل |
| Cavil'ın yıldız üsleri düzeni bozup, çevremizde mevzilenmeye başladılar. | Open Subtitles | الآن مركبات (كافيل) تخترق التشكيل ويأخذون أماكنهم حول دائرتنا |
| Tatlım, Peder Cavil benim çocukluk rahibimdi. | Open Subtitles | والعسل ، والأخ الإعتراض التافه كانت طفولتي الكاهن. |
| Şimdi de Cavil'in Ana Gemileri ayrılıp etrafımıza konuşlanıyorlar. | Open Subtitles | المركبات الأم لدى (كافيل) تنتهك التشكيل ويأخذون أماكنهم حولنا - سيقومون بالهجوم - |
| Cavil'in güçleri bizi avlamadan önce ne kadar vakit? | Open Subtitles | كم المدة الباقية قبل أن تتمكن قوات (كافيل) من القضاء علينا ؟ |
| Cavil bize yetiştiğinde soğuk ve karanlıkta öleceğim. | Open Subtitles | سيموت بالظلام والبرودة حينما يُصر (كافيل) على مُطاردتنا |
| Üs gemisindeki genel düşünce sizinle şansımızı denemenin Cavil'in güçlerinden tek başımıza kaçmaya tercih edildiği. | Open Subtitles | الشعور المُُسيطر على المركبة الأم أننا يجب أن نأخذ فرصتنا معكم بدلاً من المخاطرة بمواجهة قوات (كافيل) مفرداً |
| - İlk Cavil'ı yarattık, öyle mi? | Open Subtitles | لذا كان (كافيل) النموذج الأول الذى صنعناه ؟ |
| Saylon iç savaşında, Sharon Valerii binlerce yoldaşımızın ölümünden sorumlu olan Cavil'in tarafında yer aldı. | Open Subtitles | شيرون فلاري) وقفت بصف (كافيل) بحرب السيلونز الأهلية) .التى تسبًبت بقتل الالاف من رفاقِنا |
| Cavil'in planı, üzerinde çalışabilmek için Hera'yı kaçırmak idiyse onu Koloni'ye götürecektir. | Open Subtitles | إذا كان (كافيل) يخطط لسرقة (هيرا) لكي يدرسها فسيأخذها للمستعمرة |
| Oy vermek için gelmediler, Cavil. | Open Subtitles | (ليسوا هنا لاجل التصويت يا (كافيل |
| Bence Cavil tamamen dengesiz bir vaziyette. | Open Subtitles | أعتقد أن (كافيل) غير مُتوازن تماماً |
| - Hera'yı Cavil'a götürüyor. - Bu kadarı bariz ortada. | Open Subtitles | لقد أخذتها ل(كافيل) هذا واضح جداً |
| Cavil merhamet göstermeyi reddetti. | Open Subtitles | (كافيل) رفض الرحمة |
| Cavil Hera'yı istiyordu. | Open Subtitles | (كافيل) أراد (هيرا) |
| - Cavil koloninin yerini değiştirmiş. | Open Subtitles | كافيل) نقل المُستعمرة) |
| Doktor, bu Peder Cavil. | Open Subtitles | وثيقة ، وهذا هو الأخ الإعتراض التافه. |
| Ben Peder Cavil. | Open Subtitles | أنا الأخ الإعتراض التافه. |
| Ben Peder Cavil. | Open Subtitles | أنا الأخ الإعتراض التافه. |