Biliyor musun, bence cazibesini biraz fazla abartıyorlar. | Open Subtitles | أتعرفين ، أعتقد أن الجميع يبالغ في مقدار جاذبيته |
Sanırım kanepenin arkasına oturup homurdanmanın cazibesini kaybettiğini anlamaya başladı. | Open Subtitles | أعتقد انها بدأت في فهم بأن الجلوس خلف الأريكة و التبرز بدأ يفقد جاذبيته. |
Erkeklere yakınlaşmak için cazibesini kullanıyor. Nen ile öptüğü kişiyi 180 dakikalığına kölesi yapıyor. Onlara vurulmuş gibi davranıyor ve ardından onları öpüyor. | Open Subtitles | تستخدم سحرها للإقتراب من الرجال، تتظاهر أنّها مهتمّة بهم ثم تقبلهم! |
Arabalar cazibesini kaybetti. | Open Subtitles | تفقد السيارات سحرها في الصور. |
Dükkanda bizzat çalışınca, şeker cazibesini kaybetti. | Open Subtitles | الحلوى فقدت جاذبيتها الأن بعد أن بدأت بالعمل في المحل |
Şayet düşündüğümüzü yapacaksa cazibesini kullanarak yapacak. | Open Subtitles | ويُمكن أن تختفي تلك المواد الكيميائيّة للأبد، ولو فعلت ما نعتقد أنّها فعلته، فقد فعلت ذلك بإستخدام جاذبيتها. |
Ama şimdi cazibesini anlıyorum. Kendimi güçlü hissettiriyor. | Open Subtitles | لكن حصل لي الإغراء يجلعني أشعر أنني قوية |
Oldukça şık olmanın cazibesini de ekledi. | Open Subtitles | أضافت جاذبيّة لكونها أنيقة |
Ama sonunda en hard-core pornolar bile cazibesini yitirdi. | Open Subtitles | لكن بنهاية المطاف, الجنس الشديد خسر جاذبيته |
AA'de geçen aylardan sonra içmek cazibesini kaybetmeye başladı. | Open Subtitles | أوه، آه، بعد شهور من برنامج مُدمني الخمر الطوعي، لقد أخذ الشرب يفقد جاذبيته. |
İyi dinle, üçüncü şahıs olarak onun tüm o cazibesini, yalvarmaları ve acınası ağlamalarına karşı tamamen bağışıklık kazanmış olacağım. | Open Subtitles | اسمعي, بصفتي طرف ثالث ومستقل... سوف أكون مُحصّنة بالكامل ضد كل جاذبيته و رجاءاته وبكاءه المثير للشفقة. |
Su cazibesini kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد الماء جاذبيته.. |
Şehriniz cazibesini kaybetti. | Open Subtitles | مدينتك فقدت سحرها. |
Göğüslerini koruyan ve cazibesini kullanan Molly'yi seyrederken onun sadece arkadaşım değil, her zaman aradığım akıl hocam olduğunu farkettim. | Open Subtitles | بينما كنت أشاهد (مولي) تضم ثدياها و تنثر سحرها , أدركت بأنها ليست مجرد صديقتي... إنها مرشدتي التي لطالما كنت أتطلع لها |
cazibesini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف سحرها. |
Emily'nin televizyonda gösterdiği katliam sonrası cazibesini kaybetmişti. | Open Subtitles | لقد فقدت جاذبيتها بسبب إغتيال إيميلي المتلفز |
Şu anda konuşurken bile giderek cazibesini yitiriyor. | Open Subtitles | الترتيبات تفقد جاذبيتها مع مرور الوقت |
cazibesini görebiliyorum. | Open Subtitles | يُمكنني رؤية جاذبيتها بكل تأكيد |
Bunun cazibesini anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم الإغراء في ذلك. |
Oldukça şık olmanın cazibesini de ekledi. | Open Subtitles | أضافت جاذبيّة لكونها أنيقة |
- Fikir cazibesini kaybediyor ama... | Open Subtitles | - بدأت جاذبيّة الفكرة تتلاشى، لكن .. |