"cebe" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيب
        
    • الجيب
        
    • الجيوب
        
    • جيبك
        
    • جيبه
        
    • اتنين
        
    • نقودكم
        
    • ان تنشل
        
    • انشل
        
    Aslında neden oradaki o gereksiz velveten cebe bir bakmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تتفقّد جيب حلّتك المخملي الذي لا داعي له؟
    Aslında neden oradaki o gereksiz velveten cebe bir bakmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تتفقّد جيب حلّتك المخملي الذي لا داعي له؟
    Metro cebe sığacak boyutta bu haritadan binlerce bastırıp test yaptı. TED قام المترو بإجراء اختبار من ألف من هذه الخرائط، بحجم الجيب.
    Yeterince cebe yeterince ekmek koydu. Kefalet verdiler. Open Subtitles وضع خبزا كافيا في الجيوب بما يكفي فحصل على الكفالة
    O ise daha ucuza geldiği için biletleri nakit satın almış ve aradaki farkı cebe atmış. Open Subtitles حصل أفضل سعر, وأعد بيعها نقدا. وضع الفرق في جيبك.
    elindeki mal, öyle güçlüydü ki bütün parayı cebe indirebilirdi. Open Subtitles لتاجر هناك خردته قوية جداً وبالكاد أستطاع جيبه حمل المبالغ النقدية
    Bu hayatta tek şey geçerlidir kabarık bir banka hesabı... ama para ağaçta yetişmez bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... büyük paralar ağaçta yetişmez bir iki cebe girmen gerekir... Open Subtitles فى هذه الحياه.. شئ واحد يحسب مال كثير فى البنك اخشى ان المال لا ينمو على الشجر يجب ان تنشل جيب او اتنين
    Hadi çocuklar, pamuk eller cebe! Open Subtitles هيا يارفاق.. أخرجوا نقودكم
    vergisiz kazanç daha iyidir ama bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... neden deliler gibi çalışalım? Open Subtitles الافضل ان نحل على دخل بلا ضرائب يجب ان تنشل جيب او اتنين يجب ان تنشل جيب او اتنين يجب ان تنشل جيب او اتنين
    Robin Hood iyi biriymiş o da bir iki cebe girmiş... Open Subtitles روبن هود كان جيدا اخرج و انشل جيب او اتنين
    Yani bunu arkadaki bu cebe yerleştiriyorsunuz ve burada bebek için sıcak bir mikro-çevre yaratıyorsunuz. TED ثم، تقوم بوضعها في هذا الجيب الصغير هنا في الخلف، وتصنع بيئة صغيرة دافئة من أجل الطفل.
    Acil durum tamponunu, fermuarlı cebe koydum. Open Subtitles إنني وضعت سدّادة الطوارئ في الجيب الصغير
    Eğer toplardan biri bir cebe düşerse, bir solucan deliğinden giderek ilk cepten girmeden önce diğer bir cepten tekrar dışarı çıksın. Open Subtitles إذا دخلت الكرة أحد الجيوب فهي تسافر عبر ثقب دودي و يمكنها الخروج من جيب آخر قبل أن تدخل الجيب الأول
    Haydi, pamuk eller cebe... Teşekkürler... Open Subtitles لا تخجلوا ابحثوا في هذه الجيوب عن بعض العملات
    Birçok cebe giren paranin hesabini yapar. Open Subtitles النقود التي تذهب للكثير من الجيوب
    On bin doları cebe attığınızda nasıI bir his verir, biliyor musunuz? Sanki üçüncü bir penisiniz varmış gibi. Open Subtitles هل تعرفون ما هو الإحساس بأن يكون في جيبك 10,000?
    İki yılını cebe sığacak uydu telefonu üzerinde harcasan ve şirketini buna bağlasan sende biraz gergin olurdun, sanırım. Open Subtitles أمضي سنتين تعمل على هاتف قمر صناعي يناسب جيبك ثمّ راهن الشركة عليه كنتَ لتكون متوترا قليلا أيضا ، أعتقد
    Nikki'dir adı seksidir namı haydi pamuk eller cebe. Open Subtitles نيكي هو اسمها، والجنس هو لعبتها. لا تضع يدك في جيبك والحصول على بعض الدولارات...
    Belli oran üzerindeki pay farkını cebe indirdi. Open Subtitles إختصر كل ما أمكنه إختصاره و وضع الفرق في جيبه
    O yüzden, pamuk eller cebe! Open Subtitles لذلك أخرجوا نقودكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more