"cebini" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيوبك
        
    • جيوبه
        
    • جيب
        
    • جيبك
        
    • جيبه
        
    • جيوب
        
    • هاتفه المحمول
        
    • بهاتف
        
    • الهاتف الخليوي
        
    Bugün naklettiğin karaciğer, senin cebini parayla dolduran, sağlıklı bir genç kıza aitti. Open Subtitles الكبد الذي زرعته اليوم ينتمي لشابة موفورة الصحة والتي ماتت حتى تملأ أنت جيوبك
    Kapıya doğru koşuyor, yüzüne kapanmadan önce de cebini doldurmaya çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تركض نحو الباب تحشو جيوبك قبل إغلاقه فهمت ذلك
    Yaptığı şey kendi cebini doldurmak ve kalkınma fonunu şişirmek. Open Subtitles إنهً يبطن جيوبه بأوعية الوظائف التوزيع التراكمي
    Bir zencinin cebini doldurmayı biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم عن كيفية وضع المال في جيب الزنجي
    O zaman cebini değil, kiliseyi doldurursun. Open Subtitles وعندما يحصل هذا، أنت ستملأ الكنيسة بدلا من أن تملأ جيبك.
    "Bu cebini boşaltır, elbiselerini kirletir, ve burnunu bacaya döndürür." Open Subtitles هذا يسلب جيبه , يوسخ ثيابه ويجعل من أنفه مدخنة
    John Rhodes'un cebini dolduran bir yalan uğruna bacağını kaybetmek, yani? Open Subtitles فقدان ساقك من أجل كذبة لكي تمتلئ جيوب جون ردوس بالمال؟
    - Hey millet. Garrison biraz önce cebini kullandı. Open Subtitles - يا رجال،لقد استخدم غاريسون هاتفه المحمول للتو
    Barry, yürümeye son verip anahtarlarını unutmuşsun gibi cebini karıştır. Open Subtitles توقف يا باري وتفقد جيوبك كأنك نسيت المفاتيح
    Her şey ortada. İnsan cebini istediği gibi doldurabilir. Open Subtitles يمكنك ملىء جيوبك بسهولة جدا هنا
    Hadi, kalk. Diğer cebini kontrol edelim. Open Subtitles هيا , انهضي , دعيني افحص جيوبك الاخرى
    Sen de onun cebini doldurmak için daha çok çalışacaksın. Open Subtitles وستقوم أنتَ بالقيام بذلك بشكل أكبر، لكي تملئ جيوبه
    Bu adam cebini boşaltıyor, peki ne değişiyor? Open Subtitles هذا الرجل يفرغ جيوبه ما الذي تغير فعلاً؟
    Patronunun yıllardır imarcıların paralarıyla cebini doldurduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل أنت على علم أن رئيسك كان يملأ جيوبه بأموال المعماريين لأعوام ؟
    Her şeyi yanlış anlamışsınız. Ceketimin cebini yokla. Open Subtitles لقد أسأتم الفهم جميعاً تحقق من جيب سترتي
    Şanslıyız ki, şırıngayı adliyeden çıkarmak için ceketinin cebini kullandın. Open Subtitles لحسن الحظ ، قمت بحمل هذه الحقنة للخروج من قاعة المحكمة في جيب بدلتك
    Tamam ama törende yüzük için cebini falan karıştırmam. Open Subtitles حسناً، ولكن في الحفل، لن أبحث في جيبك عن الخاتم.
    Adamı kenara çekerken elini cebini attığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيتك تضع يدك في جيبك عندما قمت بإيقافه
    Vitesi boşa atsınlar Babacık cebini dolduruyor. Open Subtitles إنني أضع الأمور في . محلها وحسب ، أيها المتحاذق الأب ، يحتاج لأن يملئ جيبه
    O, Mafyanın cebini boşaltırken bayan bir arkadaş dışarıda bekliyor. Open Subtitles وتنظره رفيقه له بالخارج بينما كان يفرغ جيوب العصابات و.
    cebini arıyordum. Open Subtitles لقد كنت أهاتفه على هاتفه المحمول
    Leena'nın cebini arayacağım, tamam mı? Open Subtitles حسناً ، سأتصل بهاتف ليينا الخليوي مرة ثانية
    Hank'in cebini çaldı, yani bir şekilde bağlantısı var. - Öğrenebilirim. Open Subtitles سرق الهاتف الخليوي هانك بحيث نحن نعرف انه تم تكليف هانك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more