Cebrail'in borusuyla birlikte bir domuzun k.çından çıkacaksın. | Open Subtitles | صرخة " غابريل " سوف تخرجك من مؤخرة خنزير |
Cebrail. Eğer bunu okuyorsan başarısız olmuşum demektir. | Open Subtitles | غابريل)، إن كنت تقرأ هذا) فهذا يعني أنني فشلت |
Yukarı bak, yukarı bak ve yaratıcına selam ver Cebrail borusunu üflediği için. | TED | انظر لأعلى، انظر لأعلى وحيي خالقك، لينفخ جبريل في بوقه. |
Yukarı bak, yukarı bak ve yaratıcını selamla, Cebrail borusunu üflediği için | TED | انظر لأعلى، انظر لأعلى وحيي خالقك لينفخ جبريل في بوقه. |
Bunun nasıl bir şey olduğunu bize söylemediler Cebrail. | Open Subtitles | ، (إنهم لم يُخبروننا، يا (غاب كيف سيكون الأمر |
Hayır, Cebrail Vadisi'ne gitmeliyiz, benimle gelmelisin. | Open Subtitles | لا، يجب أن نذهب إلى وادي (غابرييل) عليك أن تذهب معي |
Bu hastamız kendisini Cebrail sanıyor. | Open Subtitles | هذه تظنّ أنّها رئيس الملائكة جبريل. |
Duyduğumuz şey Baş melek Cebrail'in varlığıydı. | Open Subtitles | الكلام الذي سمعناه سابقاً يعود (إلى الـ"حامي"، (غابريل |
Diğerlerini o kadar kolay yargılama Cebrail. | Open Subtitles | لا تكن متحمّساً جداً لتحكم (على الآخرين، (غابريل |
Cebrail, dur! Silahı ona ver. O sadece görevini yapıyor. | Open Subtitles | غابريل)، توقفّ، أعد إليه سلاحه) إنه يقوم بعمله فحسب |
Anlaşılan Cebrail tam da düşündüğümüz şeyi yapmış. | Open Subtitles | يبدو أن (غابريل) فعل بالضبط ما كنا نأمل به |
Ve hepsi, tıpkı peygamberlerin mesajları Allah'tan Cebrail ile alması gibi, mesajlarını yukarıdan alıyorlar. | TED | وجميعهم ..وكما الانبياء الذين تلقوا رسالتهم من الله عبر الملاك جبريل .. فقد تلقوا رسائلهم من السماء |
Cebrail gelip Tanrı'nın tohumunu onun rahmine koydu. | Open Subtitles | ونزل الملاك جبريل ووضع بذرة الله فى رحمها |
Nereye baksa Cebrail'i görüyordu. | Open Subtitles | وفى كل وجهة ينظر اليها كان جبريل هناك يملأ السماء |
Olmaz Cebrail. Onu aramamalısın. | Open Subtitles | لا محالة، (غاب)، إنها ليست مهمّتك ليس بعد الآن |
50 yıl daha burada kalabilirim Cebrail! | Open Subtitles | ربما قد أعيش هنا لخمسون عاماً ! (أخرى، يا (غاب |
Cebrail, benimle konuşmalısın. Bana anlatmalısın. | Open Subtitles | غاب)، يجب أن تتحدث إليّ) اسمع، يجب أن تتحدث إليّ |
Bir saat sonra bir tren var, Cebrail Vadisi'ne gidebiliriz. | Open Subtitles | ثمةقطـارسيغـادربعد سـاعة -يمكننـا أن نتبـادل الإتصـالات بوادي (غابرييل ) |
Cebrail Vadisi'ne giden trende sizi gören insanlar çıkacak. | Open Subtitles | سيكون هنـاك شهود رأوك وأنت على القطـار إلى وادي (غابرييل)، وأيضاً الذين رأوك هنـاك |
Tünaydın Cebrail. | Open Subtitles | مساء الخير يا رئيس الملائكة. |
Söylesene, Cebrail Tanrı'nın istediğini mi yoksa ihtiyacı olan şeyi mi vermek isterdin? | Open Subtitles | "قل لي يا "جابريال رغبت أن تكون إبنـاً لأنك اعتقدت أن هذا ما يحتاجه |
Cebrail'in İsa'nın annesine gelmesinden beri oğlunun gerçek amacını biliyordu. | Open Subtitles | منذ قدوم (جبرائيل) الملاك إلي أم (يسوع) علمت هدف ابنها الحقيقي |
Cebrail: " Ben rabbinin elçisiyim, sana tertemiz bir erkek çocuğu hediye etmek için gönderildim " dedi | Open Subtitles | قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا |
Ardından Cebrail elimden tutup beni enyakın semaya yükseltti. | Open Subtitles | *فَانْطَلَقَ بِي جِبْرِيلُ * |