Onun duyguları gece kadar karanlık düşünceleri cehennem kadar yakıcıdır. | Open Subtitles | حركات روحه مظلمة كالليل ومشاعرّه قاتمة كالجحيم |
cehennem kadar acıtır seni bir daha yapmazsın, ölmüş olacaksın çünkü. | Open Subtitles | سيؤلم كالجحيم وبالطبع لن تفعليها مجدداَ لأنك ستكوني ميتة |
Elimden geldiği kadar her şeyi okumaya çalışıyorum ama bu savaş cehennem kadar karmaşık. | Open Subtitles | أحاول أن أقرأ كل شئ ممكن و لكن تلك الحرب كانت معقدة كالجحيم |
Karlı havada onları çok rahat görebilirsiniz çünkü cehennem kadar siyah bir nokta gibiler. | Open Subtitles | حالما يخرجون الى الثلج ستراهم بسهولة لانَّها نقطة سوداء صغيرة تهرب كالجحيم |
Burası cehennem kadar sıcak. | Open Subtitles | الطقس حار كالجحيم هنا في الأسفل |
Tanrı biliyor cehennem kadar sadakatsiz olduğunu. | Open Subtitles | السماء وجدها تعرف انك خادعة كالجحيم |
Karanlığa giden bu yol cehennem kadar derin. | Open Subtitles | أسفل ذلك الطريق إلى الظلام عميق كالجحيم |
Savaş bir cehennem. Yaptığımız iş en az cehennem kadar sıkıcı. | Open Subtitles | الحرب كالجحيم فكلاهما يصيب بالضجر |
Gidelim buradan, burası cehennem kadar sıcak. | Open Subtitles | لنرحل من هنا. الجو حار كالجحيم. |
cehennem kadar sıcak. | Open Subtitles | الجو حار كالجحيم بالخارج |
Ve burası cehennem kadar sıcak. | Open Subtitles | و الجو حر كالجحيم هنا. |
Tanrım. cehennem kadar sıcak burası. | Open Subtitles | يا إلهي، الجو كالجحيم هنا |
Hagen cehennem kadar etkileyici. | Open Subtitles | الانطباعات عن، (هيجان) كالجحيم |
cehennem kadar pis. | Open Subtitles | قذرٌ كالجحيم |
cehennem kadar seksi. | Open Subtitles | مثيرة كالجحيم. |