"ceketten" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعطف
        
    • السترة
        
    • الجاكيت
        
    • الكبير لابد من
        
    Kilo almışsın. Yeleğin kesinlikle ceketten daha yeni. Open Subtitles لقد ازداد وزنك الصدرية أجدد بشكل واضح من المعطف
    Kilo almışsın. Yeleğin kesinlikle ceketten daha yeni. Open Subtitles لقد ازداد وزنك الصدرية أجدد بشكل واضح من المعطف
    Bir ceketten daha fazlasını isteyebilirsin. Yeşil Vadi'ye gidiyoruz. Open Subtitles أقصد، يُمكنك طلب ما هو أكثر من هذه السترة سنذهب للأرض الخضراء
    Sağdaki kılı ceketten aldık. Open Subtitles الشعرة التي على اليمين تأتي من السترة
    - Şansımız varken o ceketten kurtulmalıydık. - Neden kurtulmadınız? Open Subtitles -كان علينا التخلص من هذا الجاكيت عندما حانت لنا الفرصة؟
    Bütün arkadaşlarım o ceketten nefret ediyordu. Olamaz. Bunun üzerinde kedi tüyü mü var? Open Subtitles كل اصدقائي يكرهون هذا الجاكيت اوه , لا يوجد عليها شعر قطه قبلها, قبلها لقد قمنا بذلك قمنا به كثيرا
    Cidden şu ceketten kurtulman gerek. Open Subtitles أنت حقاً تحتاج للتخلص من هذا المعطف.
    ceketten tanıdı. İlk gördüğünde Alison olduğumu sandı.. ..Vivian yani. Open Subtitles تعرّف على المعطف ولأول وهلة ظنني (أليسون) أو (فيفيان)
    Bayan Hughes, o eski ceketten kurtuldunuz mu? - Evet. Open Subtitles سيدة (هيوز)، هل تخلصتِ من ذلك المعطف القديم؟
    Üstündeki ceketten bir farkım yok. Open Subtitles لا فرق بيني وبين المعطف الذي ترتديه!
    - Bayan Hughes'un elinde bileti gördüm ceketten çıkardığında. Open Subtitles - لقد رأيت التذكرة في يد السيدة (هيوز) حين وجدتها في المعطف
    O ceketten ne zaman kurtulacaksın, Bob? Open Subtitles متى ستتخلص من تلك السترة ، بوب؟
    ceketten geliyor. Dikkatli ol. Open Subtitles أنه قادم من جهة السترة كنّ حذراً
    Evet, bu ceketten ümidim vardı. Open Subtitles حسناً، اعلق آمال كبيرة على هذه السترة
    Zenginlik çift dikişli etekten ve giydiğin 1000 dolarlık ceketten kolaylıkla ortaya çıkıyor ve yakınlaşma korkusu ise bluzunun sıkılığından ve olağanüstü sayıdaki düğmelerden ortaya çıkıyor. Open Subtitles الغناء يأتي من أهدابٍ مزدوجة بخيطٍ، وسهولة إرتداء سترةٍ قيمتها 1,000 دولار، والخوف من العلاقة الحميمة يأتي من ضيق السترة.
    - Restoran ve ceketten mi bahsediyorsunuz? Open Subtitles - بخصوص السترة و المطعم؟ - لا، لا... هذا...
    Aynen öyle, biraz da ondan. Pekâla, şu ceketten kurtulalım. Open Subtitles قليلاً، بالضبط، حسناً لنصوّر دون الجاكيت
    Öbür şarjörü ceketten çıkart. Open Subtitles اعطنى المجلة الأخرى من الجاكيت
    O ceketten kurtulmamız lazım. Open Subtitles حسناً ، علينا التخلص من هذا الجاكيت
    Sanırım o ceketten nasıl kurtulacağımızı biliyorum. Open Subtitles أعتقد ، أعلم كيف نتخلص من هذا الجاكيت
    Uzerindeki ceketten anlamaliydim. Open Subtitles الرئيس الكبير لابد من أنه أخبرني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more