Bunu da hallettiğimize göre... Söylesene Celeste mesleğin nedir? | Open Subtitles | لنضعه جانبا , أخبريني يا سيليست , ماهو عملك ؟ |
Bayan Celeste neredeyse kaykayımı görecekti. | Open Subtitles | رَأتْ السّيدةُ سيليست تقريباً لوحتي في خزانتِي. |
Evet, dün Jimmy'nin evindeydim. Celeste şu anda orada. | Open Subtitles | نعم, كنت مع جيمي بالأمس سيليست هناك الآن |
Celeste, Tori ve Margaret sevinçten çılgına dönerdi. | Open Subtitles | سيلست , توري و مارغريت سوف يجنون لو حدث لمٌ الشمل |
Çok yakında ikisi de benimle olmak isteyecek. Ne var ne yok, Celeste? | Open Subtitles | و قريبا كلاهما سترغب بعمل علاقة معي ماالأخبار , سيلست ؟ |
Celeste'e bu davayı kazanacağımıza söz verdim. | Open Subtitles | وعدت سيليستي بأني سأفوز لها بها ولكل الضحايا الآخرين الذين ماتوا في ذلك اليوم |
Celeste, bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | سيليست, هل يمكنني أن أطرح عليك سؤالاً سريعاً؟ |
Celeste'e gidip onu hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى سيليست أريد الشعور بسيليست |
Celeste, bir sürü şakaydı. | Open Subtitles | سيليست, لقد كانت مجموعة من المزحات الكبيرة |
Ve Celeste kapıya geldiğinde, hiçbir şey olmamış gibi davranman gerekir | Open Subtitles | وعندما تمر سيليست من هذا الباب كل ما عليك ان تمثل ان لم يحصل شيء |
Hayır, hayır, hayır, hayır, Celeste'i rahat bırak. | Open Subtitles | سيليست لا, لا, لا, لا عليك ان تهدء مع سيليست |
Sen Jake'i al gel, ben de Celeste'i getiririm. | Open Subtitles | انت تاخذ جايك; وانا سوف احضر سيليست. سوف نجعله يوم عطلة |
48 saat içinde gidip geleceğim ve sana söz veriyorum, Celeste. | Open Subtitles | سأكون في والخروج في غضون 48 ساعة , وكان لديك كلمة بلدي , سيليست. |
Celeste, iyi birşeyler yakalayabildin mi? | Open Subtitles | اوه، سيليست هل تحملين بعض الاخبار الجيده؟ |
Ama öğleden sonra evimize Celeste Vega geliyor. | Open Subtitles | و لكن بعد الظهر سيتأتون الى منزلنا : سيليست فيغا |
Bu kasvetli ama ilginç konuyla ilgileniyorsanız Celeste Martin'in yeni kitabı | Open Subtitles | للمزيد حول موضوعنا الكئيب ولكن الشيق عليكم الاطلاع على كتاب سيليست مارتن الجديد شيتيجيست |
Ayrıca Celeste Veronica'yı bilmiyor, o yüzden sen de sesini çıkarma. | Open Subtitles | سيليست لا تعلم شيئاً عن الموضوع لذلك لا تخبرها |
Benim duyduğum hikayede geminin adı Mary Celeste'miş. | Open Subtitles | بحسب ما سمعت، كانت السفينة البشرية تسمى ماري سيلست |
15 saniye sonra Mary Celeste adlı tekne karanlıkta kumsala çıkmış. | Open Subtitles | "بعد حوالي 15 ثانية بعدها وصل المركب "ماري سيلست |
Bu Celeste ve Dr. Holden'ın dizideki durumuna benziyor. | Open Subtitles | هذا مشابه كثيراً لـ"سيلست" والطبيب "هولدين" في المسلسل |
Celeste Wood'u tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرفين شيئاً عن سيليستي وود لا تعلمين ما الذي يدفعها |
Celeste'in birkaç tanıdığı var. | Open Subtitles | تشيلستي لديها أسماء بعض أصدقاءها |
- Dona Celeste'ye teslimatımız vardı. | Open Subtitles | - خدمة التوصيل ل دونا سيلستي - |
Celeste, RJ Manning'i tribünün altında kandırıp, meşgul ediyordun. | Open Subtitles | (سيليت) أنت أغويتي (ارجي) تحت المدرجات وجعلتيه مشغولا |
Korkma, Celeste. Gemiye gitmeliyiz. | Open Subtitles | [ لا خوف ، [ سليست يجبأننصلالى السفينه.. |
Celeste de hala orada. Ayrılmadan kısa bir süre önce onu görmüştüm. | Open Subtitles | ان سيليستى مازالت هناك ايضا,لقد رأيتها قبل ان اغادر |