Ve cenazelerde bile mesaj yazıyoruz. | TED | ونحن نرسل الرسائل النصية حتى أثناء الجنازات. |
Yakında cenazelerde öyle ödenecek. | Open Subtitles | يوما ما سيجعلون حتى دفع الجنازات آجلاً مت الآن وادفع لاحقاً |
cenazelerde, Teşkilat'ın uymak zorunda olduğu bir protokol vardır. | Open Subtitles | وفى الجنازات,هناك بروتوكول. ممثل الوكاله يجب ان يتبعه. |
Ayinlerde bir ses. cenazelerde başka bir ses. | Open Subtitles | في التعميد تستخدم صوت معين وفي الجنائز تستخدم صوت آخر |
Ne doğum günleri, ne düğünlerde. Sadece cenazelerde. | Open Subtitles | لا في أعياد الميلاد، و لا في أعراس الزواج فقط في الجنائز |
O zaman kadınlar adamlardan daha uzun yaşıyor sen de o yaşa geldiğinde cenazelerde daha fazla kadın olacak. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن النساء يعشنَ أطول من الرجال لذا عندما تصل إلى عمرٍ معيّن سيتواجد نساء أكثر فأكثر في الجنازات |
Öyle bir şey olmuyor. Bence insanlar cenazelerde başka bir şey düşünemediklerinde bunu söylüyorlar. | Open Subtitles | كلا, أعتقد أن هذا مجرد شيء يقوله الناس في الجنازات |
Bütün cenazelerde vardı. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | على أي حال، دائما تحضر الجنازات هذا ما أعرفه فعلا |
- cenazelerde mi güzek görünmek istiyorsun? | Open Subtitles | - اتريد ان يبدو منظرك مناسب لحضور الجنازات |
cenazelerde herkes farklı davranır. | Open Subtitles | كل واحد له ردّة فعله الخاصه في الجنازات |
İnci, Güney Sahilindeki cenazelerde yeniden doğuşu ve dirilişi sembolize eder. | Open Subtitles | - اللؤلؤ يرمز الى البيض أو الى اعادة الحياة - كانوا يستعملونه في الجنازات في البحار الشمالية |
Saygısızlık olmasın diye cenazelerde espri yapmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُطلق النِكات في الجنازات ! لأن هذا غير لائق |
İşte bundan dolayı millet hep bana cenazelerde asılır. | Open Subtitles | لذلك يُعجب الفتيان بيّ في الجنازات |
Ailesiyle birlikte cenazelerde döviz falan taşırlar. | Open Subtitles | نعم , هو واسرته هم... من بداؤوا هي التي دائماً تضع التواقيع خارج الجنازات والصفوف |
Ben gerçekten cenazelerde ağlayamıyorum. Artık değil. | Open Subtitles | انا لا ابكى فى الجنازات ليس بعد الان |
Oh, beyaz nilüferler sadece cenazelerde kullanılmalıdır, Grace. | Open Subtitles | الزنابِق البيضاء من المُفترض أن تكون فى الجنازات يا "جريس". |
Bu sene şu ana kadar, 39 kez askeri bandoda ve 48 kez de cenazelerde çaldım. | Open Subtitles | لقد راهنت 39 مرة في الفرق العسكرية و 48 مرة في الجنائز |
Toplumu bir araya getirmeyi iyi bilirdi. Sadece cenazelerde veya kilisede değil. | Open Subtitles | كان له إسلوبه في جمع المواطنين معاً ليس في الجنائز أو الكنيسة فحسب |
En azından cenazelerde nasıl davranması gerektiğini biliyor. | Open Subtitles | على الأقل انه يعرف كيف يتصرف في الجنائز |
cenazelerde ağlamayı bırakmamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | إنّه الوقت لنتوقف عن البكاء في الجنائز |
çünkü yalnızca cenazelerde görünürdü. | Open Subtitles | (و لكننا نفضل مناداتها بـ(الحزينة لأننالا نراها إلا في الجنائز |