Bunu benim ağzıma vermeye cesaret edecek tek bir kişi vardır. | Open Subtitles | لا يوجد سوى رجل واحد من قد يجرؤ على إطلاق التوت البرى على مركبتى |
Erkeğim, hem de şeytanı bile korkutacak şu şeye bakmaya cesaret edecek kadar cesurundan. | Open Subtitles | أجل,بل ورجل شجاع يجرؤ على النظر الى ما يخيف الشيطان نفسه ان يراه |
Erkeğim hem de şeytanı bile korkutabilecek şu şeye bakmaya cesaret edecek kadar cesurundan. | Open Subtitles | أجل، إنّي رجل مِغوار يجرؤ على .التحديق إلى ما يخيف الشيطان |
Sözümden çıkmaya cesaret edecek herkesin başına bu gelecek. | Open Subtitles | هذا مصير أيّ أحد يجرؤ على خيانتي! |