"cevap verecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيرد
        
    • سيجيب على
        
    • للإجابة
        
    • تُجيبينى
        
    • تنوي إجابة
        
    • ستجيب على
        
    • ستجيبين على
        
    • سترد على الهاتف
        
    • سترد عليه
        
    • آخذَ منك معروف فقط
        
    • يجب أن يقوله
        
    • ليرد على
        
    • كي أجيب
        
    • تجعلكِ تجيبين على
        
    • جواباً
        
    Neden şu başkan şeyini yapıp ilk kim cevap verecek bakmıyorsun? Open Subtitles حسنا، لما لا تجرب ذلك وموضوع الرئيس وترى من سيرد أولا
    Fakat o zaman ofisteki telefonlara kim cevap verecek? Open Subtitles ولكن من الناحية الأخرى من سيجيب على المكالمات في مكتب الإنتاج؟
    Diğer sorunuza cevap verecek olursak, yani genlerin karıştırılması, bazı istenmeyen sonuçlar yok mu? TED والآن للإجابة عن الأسئلة الأُخرى، خلط المورثات أليس هناك بعض العواقب غير المقصودة؟
    Yüzündeki o aptal ifadeyi silip bana cevap verecek misin? Open Subtitles هلا تتوقفين عن نظرتك الغبية تلك و تُجيبينى ؟
    Sorulara dürüstçe cevap verecek misin? Open Subtitles هل تنوي إجابة الأسئلة بصدق؟
    Beyinsel sanırım..ama buna doktorumuz cevap verecek Bi kaç dakikaya burda olur Open Subtitles لكني متاكدة انها ستجيب على جميع اسالتكي , ستاتي خلال ثواني
    Bırak peşini John. Bana cevap verecek misin? Open Subtitles انس الأمر " جون " هل ستجيبين على سؤالي ؟
    "bakışına cevap verecek fırsatım olsaydı" Open Subtitles "إذا اُمكنُ أَنْ آخذَ منك معروف فقط لمحة مِنْ عيونِكِ
    Diğer taraftan, burada kalırız, yabandomuzları tarafından yeniriz, bir kaya düşer etrafta 911 aramasına cevap verecek kimse olmaz. Open Subtitles على الجانب الآخر، نمكث هنا، تأكلنا الخنازير البرية، نسقط من فوق صخرة، لن يكون هناك من سيرد على نداء الطواريء.
    Bakalım birisi cevap verecek mi? Open Subtitles لنرى اذا كان احد سيرد
    Olacak olan şu: Telefona cevap verecek. Open Subtitles هذا ما يحدث هو سيجيب على تليفونه
    Olacak olan şu: Telefona cevap verecek. Open Subtitles هذا ما يحدث هو سيجيب على تليفونه
    Daha fazla soruya cevap verecek durumda değilim. Open Subtitles لا أشعر بقابلية للإجابة على مزيد من الأسئلة
    cevap verecek misin! Open Subtitles هلا تُجيبينى ؟
    -Pekala Lex, soruma cevap verecek misin? Open Subtitles -ليكس" هل تنوي إجابة سؤالي؟"
    Asistanım sorularınıza cevap verecek. Open Subtitles مساعدتي ستجيب على أي أسئلة لديكم
    Buna cevap verecek misin? Hayır, efendim. Open Subtitles هل ستجيبين على هذا؟
    "bakışına cevap verecek fırsatım olsaydı" Open Subtitles "إذا اُمكنُ أَنْ آخذَ منك معروف فقط لمحة مِنْ عيونِكِ
    Ne cevap verecek bakalım. Open Subtitles ونرى ما يجب أن يقوله
    Çünkü telefonlara cevap verecek kimse yok." Open Subtitles لا أعرف لا أحد هنا ليرد على التليفون
    Bakın, değerli kardeşlerim. Sorunuza cevap verecek zamanım yok. Open Subtitles اسمع أخي العزيز، لا وقت عندي كي أجيب على سؤالك الآن...
    Aramızdaki arkadaşlığı bu soruya doğru cevap verecek kadar yüksek bir yere koyuyor musun? Open Subtitles هل صداقتنا المزيّفة في المرتبة التي تجعلكِ تجيبين على هذا السؤال بصدق ؟
    Buna cevap verecek değilim. Open Subtitles لا يستحق ذلك جواباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more