"cezaevine" - Translation from Turkish to Arabic

    • السجن
        
    • للسجن
        
    • سجن
        
    • لسجن
        
    • السّجنِ
        
    • سجون
        
    • أكثر السجون
        
    - Yok. Forster'ın ziyaretçi grubu hala cezaevine gidiyor mu? Open Subtitles هل لا زالت تلك المجموعة تزور فورستر في السجن ؟
    Siyahi bir genç daha telafi edilemeyecek bir şekilde cezaevine gönderildi. Open Subtitles شاب أسود آخر رُمي من غير رجعة إلى السجن الصناعي المعقد
    Benim için mühim olan, masum birinin cezaevine atılmasını görmek olurdu. Open Subtitles الذي يهم بالنسبة لي الا اري رجل برئ يذهب الي السجن
    Seni cezaevine bağlıyorum. Open Subtitles جاك معي محطة إم إس إن بي سي على الخط , سأوصلك للسجن
    Bak anne, sen elinden geleni yaptın, tüm paranı harcadın o cezaevinden bu cezaevine, peşimde gelmekten yaşlandın artık. Open Subtitles انظري يا أماه، لقد خضت بالقضية، وقد أنفقت أموالك بها، وقد كبرت على أمر ملاحقتي من سجن لسجن
    Ve seni güzel küçük cezaevine geri göndeririz Sanırım içinde olmak istiyorsun. Open Subtitles عندها سوف نعيدك الى السجن اللطيف والذي أظن أنك تود الوجود فيه
    Onun bu programından geçen... ...insanların yüzde dördünden azı.. ...aslında cezaevine geri dönecek. TED أقل من 4 في المائة من الناس الذين مروا ببرنامجها فعلا عادو إلى السجن.
    Beş katlı bir hücre tipi cezaevine girdim. TED مشيت بداخل مبنى السجن الذي يحتوي على خمس طبقات
    Bir daha cezaevine dönmemem ve onların özgür dünyadaki elçisi olmam umuduyla arzularını ve amaçlarını bana aşıladılar. TED ولقد رسخوا في داخلي كل الهاماتهم وأهدافهم، على أمل ألا أعود إلى السجن مرة أخرى، وأن أكون سفيراً لهم في العالم الحر.
    Öğretmenlerin yarısı geçiciydi ve öğrenciler ne zaman kavgaya girişse okul onları yerel ilçe cezaevine gönderiyordu. TED ومعظم المعلمين بها كانوا معلمين بدلاء وعندما يتشاجر الطلاب، ترسلهم المدرسة إلى السجن المحلي.
    cezaevine de bu sandalyelerden koymalılar. Open Subtitles يجب أن يكون لديهم كراسي مثل هذه .في السجن
    Bu nedenle, iyi hâli yarı açıkta devam etmediği görülenler kapalı cezaevine iade edileceklerdir. Open Subtitles . ردهة السجن أولئك الذين لا ينفذون المواصفات . بصورة جيدة ، سيتم إعادته
    - Gidebilirsiniz dedim, o kadar! Senin izinli olup olmadığın cezaevine sorulacak, anladın mı? Open Subtitles سنسأل السجن التأديبي إن كنت في إجازة أم لا
    cezaevine girmeden önce, Tricia'ya bir yüzük alıyordum. Open Subtitles أنني تماما قبل أن أذهب للسجن كنت ساشتري خاتما لتريشا
    Şartlı tahliye söz konusu mu, peki? Yoksa cezaevine mi konulacak bu yüzden? Open Subtitles هل نتحدث عن مدة إدانة هنا أو سيذهب للسجن فعلاً ؟
    Ziyaret saatlerinde cezaevine uğruyor olacağını düşünemedim. Open Subtitles لم أدرك بأنك ستستمرين بالذهاب للسجن في ساعات الزيارة
    "Fakat bu bir serbest bırakma değil, başka bir cezaevine nakildi." Open Subtitles لم يكن إطلاق سراح، على أي حال لكن نقل إلى سجن آخر
    Susarsa, savcı onu sıkıştırır ve büyük cezaevine gider. Open Subtitles اذا بقي صامتاً فإن المدعي العام سيضغط عليه و على الأغلب سينتهي به الأمر في سجن الولاية
    Sayın Başsavcı ve Hapisaneler İdaresi adına Alkadraz'daki Birleşik Devletler Federal cezaevine hoşgeldiniz. Open Subtitles النائب العام و مكتب السجناء الفدرالى يرحب بكم فى سجن الولايات المتحدة الفيدرالى فى ألكاتزر
    Tanrı aşkına. Nasıl kullanıldığın biliyorum. Yargıç, eğer beni tehdit ederse, cezaevine döneceğini söyledi. Open Subtitles أعرف كيف أنتقيهم , القاضي يقول إذا هدد أحد سيعود لسجن
    Ben cezaevine geri döneceğim. Open Subtitles سأعودُ إلى السّجنِ.
    Eğer bu duruşmayı kaybederse onu bir yetişkin cezaevine gönderecekler o yüzden bugün, onu mahkemeden almam için son şansım. Open Subtitles و عندما يخسر الجلسة سينقلونه لأحد سجون الكبار لذا ففرصتي لإحضاره هي من المحكمة اليوم
    Ama bizi Almanya'nın en iyi korunan cezaevine sokmasını istiyoruz. Open Subtitles هذا ونحن نسأله أن يقودنا داخل أكثر السجون الالمانية حراسة !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more