| O Protestanların yakalanmasını istiyorum. Kim şiddete başvurursa cezalandırılmalı, inançları ne olursa olsun. | Open Subtitles | أريد إعتقال مثيري الشغب البروتستانتية وسيتم معاقبة أي شخص مذنب بالعنف |
| O fazlalıklar cezalandırılmalı o işe de seni öldüren ve benimle yaptığı anlaşmaya sırt çeviren kişiden başlayacağız. | Open Subtitles | تجب معاقبة هؤلاء المتطفّلين بدءاً بالرجل الذي قتلك وتجرّأ على نقض صفقته معي |
| Yaptığı için cezalandırılmalı, ama o senin baban ve ölüyor. | Open Subtitles | إنه يجب أن يعاقب على ما فعله، ولكنه ما زال والدك وهو يحتضر |
| Ve birileri bu suçtan cezalandırılmalı. | Open Subtitles | و لابد أن يعاقب شخص ما على إرتكاب هذه الجريمه |
| Amerika, ülkemin öteki tarafındaki iç savaşa destek verdiği için cezalandırılmalı. | Open Subtitles | أمريكا يجب أن تُعاقب من أجل دعم الجانب الآخر من الحرب الأهلية في بلدي |
| Hayır, o kadın en ağır şekilde cezalandırılmalı. | Open Subtitles | لا، يجب أن تعاقب إلى الحد الأقصى. |
| "İnsan soyunun tükenmesinin mimarları cezalandırılmalı" | Open Subtitles | (مهندسي إنقراض البشرية يجب التخلص منهم) |
| Bunun gibi çocuklar cezalandırılmalı. | Open Subtitles | الأطفال أمثالها بحاجه لأن يعاقبوا |
| - Aryanlar cezalandırılmalı. | Open Subtitles | لا بُدَ مِن مُعاقبَة (الآريين) |
| Hepsi cezalandırılmalı! | Open Subtitles | ويجب أن يتم عقابهم. |
| Ölümü bir trajedi ve katili cezalandırılmalı. | Open Subtitles | وفاتها مأساة، ويجب أن يُعاقب قاتلها. |
| Bu kabul edilebilir bir şey değil. Muhafızlar cezalandırılmalı. | Open Subtitles | هذا غير مقبول يجب معاقبة الحراس |
| Protestan asiler cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب معاقبة مثيري الشغب البروتستانتية |
| Bu... adam... cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب معاقبة هذا الرجل |
| Hainler cezalandırılmalı. Sonuna kadar cesur ol. | Open Subtitles | الجاني يجب أن يعاقب كوني موالية حتى النهاية |
| Gideon Blackburn kilisenin bir düşmanı ve cezalandırılmalı. | Open Subtitles | جيديون بلاكبيرن عدو للكنيسة ويجب أن يعاقب |
| Güveni ve gururu yüzünden cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب أن يعاقب على غروره و اعتداده بنفسه |
| Günahları için cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب أن تُعاقب عن خطاياها. |
| cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب أن تُعاقب. |
| cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجب أن تُعاقب. |
| Bunun için cezalandırılmalı... | Open Subtitles | يجب ان تعاقب على هذا |
| Sonsuza dek cezalandırılmalı mı? | Open Subtitles | أيجب أن تعاقب للأبد؟ |
| "İnsan soyunun tükenmesinin mimarları cezalandırılmalı" | Open Subtitles | (مهندسي إنقراض البشرية يجب التخلص منهم) |
| Sözü geçen şey bir cinayet. Yapanlar cezalandırılmalı. | Open Subtitles | ;هذه جريمة قتل يجب أن يعاقبوا عليها |
| O'Reily cezalandırılmalı. | Open Subtitles | يجبُ مُعاقبَة (أورايلي) |
| Tanrı'ya ve onun biricik oğlu Yüce İsa'ya karşı günah işlediler. Hepsi cezalandırılmalı! | Open Subtitles | (لقد أخطئوا فى حق الرب و ولده الوحيد " يسوع " ، ويجب أن يتم عقابهم ) |
| Şeytanın akrabası olan piç Klaus artık çok ileri gitti ve cezalandırılmalı. | Open Subtitles | (كلاوس) اللقيط الشرير تمادى ويتحتّم أن يُعاقب |