Bir polisi vuran birini cezalandırmaktan daha önemli bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا شيء أهم من معاقبة شخص حاول قتل شرطي أنا لا أهتم |
Otel köşelerinde sürünerek kendini cezalandırmaktan bıkıp usanmadın mı? | Open Subtitles | الم تتعب من معاقبة نفسك تتنقل في المنازل والفنادق التي تعمل بالساعة ؟ |
Çocukken yaptığın şeyler yüzünden kendini cezalandırmaktan vazgeç. | Open Subtitles | توقفي عن معاقبة نفسك لأشياء فعلتها عندما كنت طفلة |
Dinliyorum, ama sözlerinizin beni sizi cezalandırmaktan alıkoyacağının garantisi yok. | Open Subtitles | أستمع،لكني لا أضمن ان كلماتك ستقنعني بعدم معاقبتك |
Seni cezalandırmaktan başka şansım yoktu, biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأنه لم يكن لي خيارٌ غير معاقبتك |
Yapmadığım bir şey için beni cezalandırmaktan vazgeç. | Open Subtitles | كفى معاقبتك لي على شئ لم أفعله بعد |
Verdiğin karar yüzünden etrafta dolaşıp insanları cezalandırmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | ولكن أقل ما يمكنك فعله التوقف عن العبث هنا عبر معاقبة الناس على قرار أنت من اتخذته |
Dünyayı kurtarmak için insanoğlunu cezalandırmaktan. | Open Subtitles | معاقبة الانسانية لانقاذ العالم |
Paul'un karısını cezalandırmaktan başka şansı yoktu... | Open Subtitles | لم يجد (بول) خيار أمامه .. سوى معاقبة زوجته |
Belki Emily'i cezalandırmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | (ربما عليك التوقف عن معاقبة (إيميلي |