Öyle görünüyor ki teröristi ancak Başkan'ın lütfu ölüm cezasından kurtarabilir. | Open Subtitles | يبدو أنه فقط سماحة الرئيس يمكن أن ينقذ الإرهابي من عقوبة الإعدام |
İdam cezasından yırtmak için bu konuda yalan söyler miydin? | Open Subtitles | هل ستكذب بشأن ذلك من أجل أن تهرب من عقوبة الموت؟ |
Bu seni ölüm cezasından kurtaracak tek şey olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون الشئ الوحيد الذى ينقذك من عقوبة الإعدام |
Ve şimdi de ben şahsımı iki aşırı hız cezasından ve bir de jüri görevinden kurtaran minik bir hile giyiyorum. | Open Subtitles | وأنا،عن نفسي... أرتدي رقم صغير أخرجني ... من غرامتان للسرعة وواجب المحلفين |
Bir kaç hız cezasından başka bir şey yok. | Open Subtitles | ، عدة مخالفات لتجاوز السرعة لاتوجد سوابق لها |
Sizi idam cezasından kurtarıp 6 ay şartlı tahliye aldım. - Tanrım! | Open Subtitles | لقد انقذتك للتو من حكم بالأعدام الى حكم بستة أشهر |
Ya bu adam, idam cezasından kurtulursa? | Open Subtitles | ماذا لو أن ذلك الرجل فلت من عقوبة الإعدام؟ |
Eğer Thomas Stewart ve Kurt Francis aleyhine şahitlik yaparsan belki ölüm cezasından kurtulabilirsin. | Open Subtitles | إذا تُوافقُ على الشَهادَة ضدّ توماس ستيوارت وكورت فرانسيز، أنت قَدْ تَكُون قادر على التَفادي عقوبة الموت. |
Bekle o kadar fazla suçlama varken hapis cezasından nasıl uzak durdu? | Open Subtitles | مهلًا، كيف تفادى عقوبة السّجن حينما أمسكواْ عليه تهمًا متعدّدةً؟ |
Yasal avukatım beni garantiye alınmış ömür boyu hapis cezasından kurtaracak tek yolun bu olduğuna ikna ettikten sonra itiraf ettim. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتجنب عقوبة مدى الحياة لم ياخذ الوقت ليثبت حجة غيابي |
Yasal avukatım beni garantiye alınmış ömür boyu hapis cezasından kurtaracak tek yolun bu olduğuna ikna ettikten sonra itiraf ettim. | Open Subtitles | اقنعني محامي انها الطريقة الوحيدة لتجنب عقوبة مدى الحياة |
Bakarsın savcıyı idam cezasından caydırmayı başarırız. | Open Subtitles | وربما نقنع المدعي العام بأن يستبعد عقوبة الإعدام |
İki yıla kadar hapis cezasından bahsediyoruz. | Open Subtitles | أنتِ كُنتي تبحثين لقضاء فترة سنتين عقوبة بالسجن |
Biliyor musun, SMU'dan lige pek giden olmuyor özellikle de ölüm cezasından sonra. | Open Subtitles | أتعلم ، ليس الكثير من الرجال يذهبون من جامعة ساوثرن ميثوديست إلى الدورى خاصة بعد صدور عقوبة الإعدام ضدهم |
Hapis cezasından kaçabilmek için bunca zamandır benimle oynuyordun. | Open Subtitles | كنتِ تعبثين بي طوال هذا الوقت محاولة الإفلات من عقوبة السجن. |
Ancak standart hapis cezasından daha ağır bir şey olursa benimle irtibatı keserdi. | Open Subtitles | ذلك الشخص الذي قد يظهر جانبه المظلم امامي اذا واجه شيئا اكبر بكثير من مستوى عقوبة السجن |
Öfke günahının cezasından bahsediyorum diri diri parçalanmak. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن عقوبة خطيئة الغضب أن تقطع اوصالها، على قيد الحياة. |
Değerlendirme üzerine ölüm cezasından vazgeçiyoruz. | Open Subtitles | على المتابعة في عقوبة الإعدام ؟ .. بعد التفكير نحن على إستعداد للتخلي عن عقوبة الإعدام |
Ve şimdi de ben şahsımı iki aşırı hız cezasından ve bir de jüri görevinden kurtaran minik bir hile giyiyorum. | Open Subtitles | وأنا،عن نفسي... أرتدي رقم صغير أخرجني ... من غرامتان للسرعة وواجب المحلفين |
Evet. Park cezasından başka bir şey yok. | Open Subtitles | نعم, ليس عليه شئ سوى مخالفات الوقوف الخطأ |
Umarım alırsınız yoksa birkaç park cezasından çok daha büyük sorunlarınız olacak. | Open Subtitles | آمل ذلك... أو سوف تكون لديكم مشاكل أكبر، من بعض مخالفات الوقوف. |
Masum birini ölüm cezasından kurtarmanıza yardım etmemi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | أتريدني أن أبعد رجلا بريئاً من حكم الإعدام؟ |