| Taraf degistirmeye karar verir ve Cezayir ve Fas'taki Fransiz kuvvetleri, Müttefiklere katilir. | Open Subtitles | قرر تبادل الادوار وان تنضم القوات الفرنسيه فى الجزائر و المغرب الى الحلفاء |
| Dışişleri Bakanı olarak ilk hamlem Cezayir'deki General Pectain'i aramak olacaktır. | Open Subtitles | أول مهمة , كوزير للخارجية هو انسحاب القوات المسلحة من الجزائر |
| Artık ne aradığımızı biliyoruz, zira Patton'un adamlarıyla Cezayir'de yeri vurmuştuk . | Open Subtitles | لكي نعرف ما نبحث عنه حالما نقرَع أراضي الجزائر مع رجال باتن |
| Cezayir başbakanına söyle reddederse, yabancı yardım talebinin senatoya çıkmasını bizzat engelleyeceğimi söyle. | Open Subtitles | .. أخبر الوزير الجزائري أنه إن رفض سأقول له بنفسي أن مساعداته الخارجية لا تصل إلي أرضية مجلس الشيوخ |
| Onun en büyük düşmanı Cezayir, Paris değil. Bu kesin | Open Subtitles | هو العدو رقم 1 للحكومة الجزائرية بدلا عن الحكومة الفرنسية |
| O sabah erken kalktım Cezayir'de Cezayir şehrinin kenar mahallelerinde bulunan, babamın dairesinde, ön kapının durmadan vurulmasıyla. | TED | استيقظت باكراً ذلك الصباح في شقة والدي في ضواحي الجزائر العاصمة، في الجزائر، على طرقٍ بلا هوادة على الباب الأمامي. |
| okula devam eden herkesi tehdit etmelerine rağmen. 26 Ocak 1997'de, Amel bir ramazan akşamı eve gitmek ve ailesiyle geçirmek için okuduğu Cezayir şehrinden otobüse bindi | TED | في 26 يناير 1997،استقلت أمل الحافلة في الجزائر العاصمة حيث كانت تدرس عائدةً إلى البيت لتقضي ليلة رمضانية مع عائلتها، لكنها لم تعد بعدها أبداً لدراسة القانون. |
| Cezayir savaşının adil olmadığını düşünüyordu. | Open Subtitles | هو ببساطة كان يعتقد بأن الحرب على الجزائر كانت خاطئة. |
| Cezayir'le savaş sürdükçe, dönüşüm uzayıp duracak. | Open Subtitles | بسبب الحرب في الجزائر سوف أبقى هناك لفترة طويلاً |
| Cezayir'de savaşırken ölen askerlere ve orada yaşayan... 3 milyon Fransız vatandaşına karşı vazifemiz var. | Open Subtitles | واجبنا نحو الجنود الذين ماتوا أثناء القتال في الجزائر والثلاثة ملايين فرنسي الذين عاشوا دائما هناك. |
| Henüz bilmiyorum. Cezayir dedik. Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بعد فكرنا فى الجزائر ، ولكنى لا أعلم |
| Henüz bilmiyorum. Cezayir dedik. Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بعد فكرنا فى الجزائر ، ولكنى لا أعلم |
| Paris'te son çaldığında ordudaydım ve ertesi sabah, Cezayir'e gidecektim. | Open Subtitles | آخر مرة عزفتَ بها في باريس كنت في الجيش و كنت ذاهبا الى الجزائر في الصباح التالي |
| Cezayir'e gidiyor olabilirler. | Open Subtitles | وذهبوا باتجاه شمال أفريقيا لدينا سبب يجعلنا نعتقد بأنهم متوجهون الى الجزائر |
| Cezayir hükümeti bizimle işbirliği edecek. Cezayir'e inebilirsiniz. | Open Subtitles | بأن الحكومة الجزائرية مستعدة للتعاون، تستطيعون الذهاب الى الجزائر |
| "Ek olarak, Sayın Başkan, Cezayir'deki durum tam bir felaket." | Open Subtitles | "وعلاوة على ذلك، السيد الرئيس " الوضع في الجزائر كارثة |
| Geçen yıl, OPEC başkanı Cezayir'deki Kherefu Sanat Müzesi'ne bir koleksiyon bağışlayınca,... | Open Subtitles | الى متحف الفن في الجزائر بعد جمع الوزير التبرعات |
| Adını değiştirmek, onca yıl zorunlu hizmet yapmak, Cezayir'i işgal etmek. | Open Subtitles | تغيير اسمك , وكونك متعاقدة كل هذه السنين , والإشتغال في الجزائر |
| Cezayir halkına, aslında zaten onlara ait olan tüm demokratik kanunlar geri verilmelidir. | Open Subtitles | لابد أن يُعطى للشعب الجزائري ما يستحقه ويُعطى بطريقة ديمقراطية |
| Avukat beyin ilettiği Cezayir polisinin raporu yangının bir kaza olmadığını ve ailenize yönelik bir saldırı olduğunu doğruluyor. | Open Subtitles | تم تقديم تقرير الشرطة الجزائرية عن طريق القنصلية وهو يشير إلى أن إطلاق النار كان حادثاً وتم التأكيد بحدوث |
| Bu miktar ise Cezayir ve Gabon'un İnsani Gelişim Endeksleri'nin arasında bir yerde. | TED | تقع في مكان ما بين مؤشر التنمية البشرية للجزائر والجابون. |
| Bir erkek arkadaşı varmış, Cezayir asıllı bir Fransız. | Open Subtitles | كان لها عشيق, فرنسى من أصل جزائرى. |
| Sadece Cezayir'in eski bir haritasını arıyordum. | Open Subtitles | (كنتُ فقط أتمنى أن أجد خريطة قديمة لـ(ألجيرز |
| Kararları ben verseydim sen şimdi Cezayir'de olmazdın. | Open Subtitles | لو كنت أنا صاحب الأمر، لما كنت أنت هنا بالعاصمة |
| İngiltere'nin Mısır üzerinde, Fransa'nın Tunus ve Cezayir'de, | Open Subtitles | إنكلترا لديها الحق في مصر، فرنسا في تونس والجزائر |
| Cezayir, Bağdat ya da Aden'den daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | من الأسهل عليك أن تصل إلى "بغداد" أو "عدن" عن طريق "الجزائر". |