"cezbetmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • لجذب
        
    • ليجذب
        
    Güzel, güvenli bir yuva, bir dişiyi cezbetmek için etkili olabilir. Open Subtitles بيت آمن جيد يمكن أن يكون أيضاً إغواء فعال جداً لجذب الإناث به.
    Bu elbisenin seçmenleri cezbetmek için kullanılması uygun mudur? Open Subtitles أهذا الرداء ينطوي على طريقة ملائمة لجذب أصوات الناخبين؟
    Sadece birlikte hareket ettiklerinde tatlıya ulaşabilirler. (ISLIK) Leitato bal rehberini cezbetmek için ıslık çalıyor. Open Subtitles للحصول على طعام لذيذ يستطيعون الحصول عليه إذا عمِلوا معا ً. يصفر لايتاتو لجذب مُرشِدة العسل.
    Besini sadece bir dişiyi cezbetmek için kullanmaz üstüne binerek o yediği sırada onu sokar. Open Subtitles ليس انه فقط يستخدم الطعام ليجذب الأنثى ولكنه يركبها بينما هى تنخفض لأكله
    Geyikleri cezbetmek için kayatuzlarını bırakır sonra bir yere çömelip avının ona gelmesini bekler. Open Subtitles ، يضع صخرة ملح ليجذب الأيّل ، ثمّ يجلس بمكانٍ ما . وينتظر فريسته كي تأتي إليه
    Bu sadece aramızdaki tehlikeli avcıları cezbetmek için taktığım bir maske. Open Subtitles هذا مجرد تمويه لجذب الحيوانات المفترسة الخطرة الذين يسيرون بيننا
    Her biri gelip geçen avları cezbetmek için titreşerek parıldayan bir yem. Open Subtitles كُلّ واحد له شَرَك متوهّج، ينبض لجذب الفريسة العابرة.
    Bir zamanlar insan zihnini eşini cezbetmek isteyen tavus kuşunun tüyleriyle yaptığı abartılı gösteriye benzeten bir teori okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت نظريّة ذات يوم حول أن العقل البشريّ يشبه ريش الطاووس، مجرّد عرض باذخ لجذب شريك ما.
    Müşterileri cezbetmek için şemsiye döndürmek benim fikrimdi. Open Subtitles كانت فكرتي أن ألفّها لجذب الزبائن.
    Büyülüler'i cezbetmek için. Open Subtitles أنا أريد هذه بالتحديد لجذب المسحورات
    (Gülüşmeler) Aynı zamanda, avlarını cezbetmek için etimsi kokular yayma kabiliyetleri için bir takım etçil bitkiler yetiştiriyorum, bunu, benim bakterilerimle bu organizmalar arasında bir çeşit ortak yaşam ilişkisi kurma teşebbüsümde yapıyorum. TED (ضحك) في الوقت ذاته، زرعت مجموعة من النباتات المفترسة لقدرتها على نشر روائح آدمية لجذب الفريسة، في محاولة لإيجاد علاقة تكافلية بين البكتريا الخاصة بي وهذا الكائن الحي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more