Charlie'nin arkadaşları geldi. Ben de onu biraz rahat bırakayım dedim. | Open Subtitles | تشارلي عنده بعض الاصدقاء واعتقدت انه من الافضل ان اعطيه وقته |
Charlie'nin bu resimleri asmak için yardıma ihtiyacı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أن تشارلي يمكن أن يستعين ببعض المساعدة من تلك الصور |
Biliyor musunuz, buradaki olumsuz hava Charlie'nin Melekleri fantezimi tamamen mahvediyor. | Open Subtitles | انت تدركين الجانب السلبي للأمر فهو يدمر أحلامي الخاصة بملائكة تشارلي |
Ama Charlie'nin partilerinden biri olduğunu düşündüğü için kimseyi aramamış. | Open Subtitles | انها حفلة اخرى من حفلات تشارلى لم يبلغ عنها اذن |
"Charlie'nin babası yöredeki diş macunu fabrikasında çalışıyordu." | Open Subtitles | عمل والد شارلي في مصنع البلدة الخاص بمعجون الاسنان |
Bütün gece aradılar, ama Charlie'nin bedenini bir türlü bulamadılar. | Open Subtitles | بحثوا طوال الليل لكنهم لم يعثروا على جثة شارلى أبداً |
Charlie'nin beni gördüğünü biliyorum ama başka masaya oturacaklar gibi. | Open Subtitles | أَعْرفُ تشارلي يَراني، لَكنَّهم يَبْدونَ لكي يَجْلسَ في منضدتِهم الخاصةِ. |
Alan'ın, Charlie'nin hâlâ hayatta olduğuna dair çılgınca bir fikri var da. | Open Subtitles | آلان ديه هذه الفكرة المجنونة أن تشارلي لا يزال على قيد الحياة. |
Charlie'nin "Bu inanılmaz" dediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | ـ إنني أتذكر تشارلي يقول: هذا غير معقول هذا غير معقول |
Charlie'nin üzerinde çalıştığı çizgi filme koyduğu bir şiirin adı. | Open Subtitles | هذا اسم القصيدة، وكان فيلماً كارتونياً يعمل فيه تشارلي |
Sonra biri, o dosyalara bakmayı düşünmüş ve Charlie'nin FIN için çalıştığını görmüştür. | Open Subtitles | ولذا إذا قرر أحدهم أن يراجع ملفه، ووجد ان تشارلي يعمل لصالح مجلة فين |
Neredeyse Charlie'nin ölmesine müsaade ettiğindeki kadar yakınım. | Open Subtitles | تقريبا أقرب كما هو الحال عندما كنت اود تشارلي يموت، هاه؟ |
Doktor, Charlie'nin nöbet geçirdiğini söylüyor, ama nedenini bulamamışlar. | Open Subtitles | قال الطبيب بأنّ تشارلي كان عنده حجز، لكنّهم غير قادرين على تقرير السبب. |
Yaran, bir zamanlar Charlie'nin doldurduğu ama şimdi boş olan kalbindeki bir yerden kaynaklanıyor. | Open Subtitles | ألمك كان بسبب مكان خال في قلبك كان فيه تشارلي من قبل |
Oradaki kırmızı kumaş Charlie'nin rekorunu gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك القماش الأحمر هو الحاسم، إنه يرمز لنقاط تشارلي |
Charlie'nin sağır bir ikizinin olma ihtimali var mıdır? | Open Subtitles | هل يُعقل أن يكون لدى تشارلي أخت توأم صمّاء؟ |
Demek istediğim, Joey ve Charlie'nin ortak bir yönleri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ما أريد قوله هو أن جووي و تشارلي ليس لديهما شيء مشترك |
Bu biraz zaman alacak. Charlie'nin bir sürü arkadaşı var. | Open Subtitles | هذا سوف يأخذ وقتا تشارلى كان لديه الكثير من الأصدقاء |
Biz Bölük C'yiz. - Charlie'nin Bölüğü- Sadece ikimiz kaldık. | Open Subtitles | نحن من السريه" سى " سريه تشارلى يوجد اثنين مننا |
Charlie'nin babası diş macunu fabrikasında daha iyi bir işe alındı. | Open Subtitles | وحصل والد شارلي علي مهنة أفضل في مصنع معجون الأسنان |
Charlie'nin ne dediğini biliyorum, ama bu haritaları biliyorum, ve ben Angeles Meydanını seçerdim. | Open Subtitles | ..رياضيا قد أوضح شارلي بأنه لا جدوى فيها حالياً . أعلم ما قاله شارلي ..ولكنني على دراية بهذه الحرائط |
Buck, Charlie'nin yardıma ihtiyacı olduğunu düşündü. | Open Subtitles | باك أشار الى أن شارلى يحتاج الى المساعدة |