"chris'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • كريس
        
    Chris'in makyaj kutusundaki ayna onlara bir iki birşey göstermeli. Open Subtitles المرآة من يجب كريس المدمجة لتبين لهم شيئا أو اثنين.
    Brian'ın yarısı kadar aileden olsam şunları bilirdim: Chris'in en sevdiği dondurma... Open Subtitles لو كنتُ بنصف أبوبته لعلمتُ أن الأيس كريم المفضل لـ كريس هو..
    Bir söylentiye göre Chris'in çok kilit bir tanığı varmış. Open Subtitles يوجد تلك تتداور تقول بأن ، كريس لديه شاهد قاتل
    Bu Chris'in yeteneği dahilinde önerebileceği bir teklif değil, kadın söylemiş olmalı. Open Subtitles لا شيء يشير الى أن كريس يملك تلك القدرة,فلا بد أنها هي
    Kelimesi kelimesine Chris'in olaydan sonraki sabah bana söylediği şey bu. Open Subtitles انها كلمة بعد كلمة ما قاله كريس لي في الصباح التالي
    Chris'in muhteşem kolunun başına başına bir şey gelmezse mahvolduk demektir. Open Subtitles لقد انتهينا في لحظة امساك كريس لتلك الكرة بدراعه الرائعة هذه.
    Pasifik Okyanusu sahilinde, benim ve arkadaşım Chris'in bir fotoğrafı. TED وهذه صورة لي ولصديقي كريس على ساحل المحيط الهادىء
    Diğer bir deyişle, Chris'in dediği gibi Son beş yıldır yanıldığımı düşünerek geçirdim. TED بصورة آخرى .. كما سمعتم كريس منذ قليل لقد قضيت السنوات الخمس الماضية .. افكر بحينما يُخطىء المرء
    Etkiyi ve kuvveti hissederek, Chris'in orada olduğunu algılıyor ve onu zorlayacak veya yaralayacak hareketlerde bulunmuyor. TED فهو يشعر بالقوة و يفهم أن كريس يقف هناك ولا يقوم بدفعه أو إيذائه
    Ve Chris'in saatinin benimkinden neden çok daha iyi olduğunu bu teoriyle açıklandığını fark ettim. TED و أدركت أن هذه النظرية أيضا توضح لم كانت ساعة كريس أفضل من ساعتي بكثير.
    Gerçekten, beş duyu açısından, Chris'in saati bir devrim. TED في الواقع, تعتبر ساعة كريس ثورة فيما يتعلق بالحواس الخمسة.
    Chris'in saati bize gösterir ki diğer duyulardan sadece birini yüceltmek harika bir ürün oluşturabilir. TED لقد أظهرت ساعة كريس أن رفع حاسة واحدة فقط من الحواس الخمسة في التجربة تعطي نتيجة مذهلة.
    Ve bu araç, çok basitçe, Chris'in de önerdiği gibi, bizi, bize bitkilerin ve hayvanların gözünden baktırıyor. TED وهذه الأداة هي ، ببساطة شديدة ، كما اقترح كريس ، تنظر إلينا والعالم من وجهة نظر النباتات أو الحيوانات.
    Bakalım gösterinin devamı için Chris'in progamı neymiş. TED لنراقب برنامج كريس خلال ما تبقى من العرض.
    Britt'in ve Chris'in bakışlarını görmeniz gerekirdi. Open Subtitles ليتك رأيت النظرة التى رأيتها فى أعين بريت و كريس
    Chris'in annemize karşı çıkmaya tereddütlü olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت أن كريس سوف يعاود تفكيره بشأن موافقته لرأى أمى
    Anne,bu hafta Chris'in odasında uyumama imkan yok! Open Subtitles أمي ، مستحيل ان أشارك كريس غرفة النوم في عطلة الاسبوع.
    Evet. Seth, sana Chris'in masasını göstermiştim değil mi? Open Subtitles نعم يا سيث, لقد أريتك أين يوجد مكتب كريس
    Size Chris'in ölümü diğerlerine göre çok daha kötü olacak diyorum Open Subtitles انا اقول لكم ، كريس يموت عشر مرات اكثر و اسوأ من هؤلاء اطفال.
    Hayır,dün gece ışıklar bugün pirelerim ve Chris'in sivileceleri Open Subtitles مصابيح الضوء ليلة البارحة, وبــراغيــثي, بثرات كريس يبدو كالظلام , وذباب الخيل ، والغليان 344 00:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more