Bu teknoloji, bu durumda Chrome'lar insanların arasında uçurum açıyor. | Open Subtitles | تلك التِقنيه، فى هذه القضيه الكروم إنها تزرع الخِلافات بين الناس |
Çocuklar Chrome'muş Genetiği geliştirilmiş. | Open Subtitles | "الأطفال كانوا مخلقين من معدن "الكروم معدلين وراثياً |
Chrome'lar bazen çok garip olabiliyor. | Open Subtitles | الكروم" ربما تكون" نوعاً ما غريب من أي شيء |
"Chrome Skull" | Open Subtitles | جمجمة من الكروم |
Lila Chrome'larla rekabet etmeyi istiyordu. | Open Subtitles | أرادت "ليلى" حقاً أن تكون هناك "تتنافس مع "الكرومز |
Chrome değildi yani? | Open Subtitles | لذلك هي لم تتعاطى الكروم |
Hayır. Bir Chrome tasarlanırken her seçenek kontrol edilir. | Open Subtitles | لا، عِندما تصميم ( الكروم ) كُل الجوانب تمّ التدقيق فيها |
Ama Chrome'lar normalde polis de olmuyor. | Open Subtitles | نوعيه ( الكروم ) لا تكون من عناصِر الشرطه أيضًا |
Chrome kulübüne gitmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | (هل أنتى مُتأكِده أنكى مؤهله للذِها لنادى (الكروم |
Soruşturmamızı basına sızdıran bir Chrome muydu sence? | Open Subtitles | (أتعتقد أنها كانت مِن (الكروم تلكَ التى سرّبت تحقيقتنا للصِحافه |
En son Chrome'larla muhatap olduğunda üç saat poligonda kalmıştın. | Open Subtitles | (أخر مره تعاملت مع فصيله (الكروم كُنتِ فى الميدان لمُده 3 ساعات |
Chrome'larda ırsi hastalıklar olmamalı, her şey mükemmel olmalı biliyorum. | Open Subtitles | ... أنظرى فأنا أعرف أن نوعيه (الكروم) لا يكون لديهم عيوب خلقيه، فهم لديهم جينات مُتكامله وكُل هذا |
- Evet, eğer o Chrome'u öldürmeseydi asla farkına varamazdık. | Open Subtitles | ... (نعم، إذا كان لم يقتُل (الكروم فلن نستطيع القيض عليه |
Birisi Chrome cinayetiyle ilgili basına konuşuyor. | Open Subtitles | ... شخصٌ ما قدّ تحَدّث للصِحافه (عن جريمه قتل (الكروم |
İşler artık böyle yürüyor. Chrome'ların şehrin her yerinde kulağı var. | Open Subtitles | هذا النوع مِن الأخبار يُدِر مبيعات كثيره ... طائِفه (الكروم) لديها جواسيس |
- Electus Chrome'lara özel bir kulüp. | Open Subtitles | (نادى (إليكتوس) خاص بطائِفه (الكروم |
- Chrome'lar kolay kolay morarmaz. | Open Subtitles | فصيله (الكروم) لا تُغلب بسهوله |
Chrome'ların etrafında olmak o kadar da kötü bir şey değildir belki. | Open Subtitles | ... أنا أعتقد أنه ربما ليس سىء التجول مع افراد(الكروم) بعد كل هذا |
İlaç sadece Chrome'a özel olasılıklarla dolu bir dünyayı gösteriyor. | Open Subtitles | المخدّر يفتح العالم لقدرات الكرومز |
Chrome'ların uyuşturucu kullanmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن "الكرومز" لا يتعاطون المخدرات |