| Bu adamı davadan almanızı talep ediyorum yoksa ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | أطالب بإبعاد هذا الرجل عن القضيّة وإلا فستكون هناك عواقب وخيمة |
| Ve bunun çok ciddi sonuçları olacaktır. | Open Subtitles | سأعرف من سرّب الأمر, وستكون هنالك عواقب وخيمة |
| İşleri yürütmeye çalışıyoruz. Dinle, kızlarımdan biriyle bir daha öyle konuşursan ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | اصغ , اذا تحدثت لاحدى بناتي هكذا ستكون هناك عواقب وخيمة |
| Ya da ciddi sonuçları önlemek için soğan suyu ve bütün bu olanlardan annene bahsetmene de hiç gerek yok. | Open Subtitles | أو عصير البصل لمنع حدوث عواقب وخيمة وليس هناك داعِ لإخبار والدتك حيال هذا |
| Şimdi aldığın kararların gerçek ve ciddi sonuçları var. | Open Subtitles | القرارات التي تقوم بها تملك عواقب حقيقية |
| Üstelik bu sadece utanç verici değil aynı zamanda ciddi sonuçları da olabilir. | Open Subtitles | وهذا لا يـُـسبب الأحراج فقط قد يحـَـمل معها عواقب وخيمة |
| Karl, bu duyulursa, bırak evlenmeyi başka ciddi sonuçları olabilir. | Open Subtitles | كارل" ، إن أعلنا علاقتنا" .. ناهيك عن زواجنا ستكون هناك عواقب وخيمة قد لا تتحدث معي "سوزان" مرة أخرى أبداً |
| Yaşadığı travmanın ciddi sonuçları oldu. | Open Subtitles | الحادث كان له عواقب وخيمة عليه. |
| Başarısızlığın ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | ستكون هناك عواقب وخيمة لفشلكم. |
| D Vitamini eksikliğinin ciddi sonuçları olabilir. | Open Subtitles | نقص فيتامين"دي"قد يؤدى إلى عواقب وخيمة. |
| Hepimiz için bu işin ciddi sonuçları olacak, Lucifer. | Open Subtitles | (ستكون هُناك عواقب حقيقية يا (لوسيفر بالنسبة لنا جميعاً |