Ama işler çoktan ciddileşti, barışçıl göstericiler olmamıza rağmen tahrik olmayacağımız fikrine sakın kapılmayın. | Open Subtitles | أصبحت الأمور جدية. ومع إننا مع متظاهرين سلميين، لا يفترض بنا أن نكون ثائرين. |
Aramızdaki şey daha sonra ciddileşti. | Open Subtitles | نعم , فى البداية ثم تطورت الامور أكثر جدية بيننا لاحقاً |
Dedektif Bree ile Vance'nin ilişkisi ciddileşti. | Open Subtitles | علاقة (بري) مع المحقق فانس) أصبحت جدية) |
Biz tekrar görüşmeye başladık ve ilişkimiz ciddileşti. | Open Subtitles | لقد بدأنا نتواعد مرة أخرى، وأصبحت علاقتنا جدّية |
İyiyiz. Sadece-- ilişkimiz çok ciddileşti. | Open Subtitles | الأمور جدّية فقط. |
İşler ciddileşti mi tırsıyorsun. | Open Subtitles | أنت تجبن عندما يغدو الوضع صعباً. |
- Bugün ciddileşti, öyle mi? | Open Subtitles | - اصبحت العلاقة جدية اليوم؟ |
Bree'nin yeni ilişkisi ciddileşti. | Open Subtitles | علاقة (بري) العاطفية الجديدة أصبحت جدّية |
İşler ciddileşti mi tırsıyor. | Open Subtitles | عندما يغدو الوضع صعباً، يجبن. |