Arkadaşlarınızdan birinde dinleme cihazı vardı diyorum. | Open Subtitles | أنا أقول أن واحد من أصدقائك كان يحمل جهاز تنصت |
Bunk ve ben şu çocuğu yakaladığımızda bir çağrı cihazı vardı. | Open Subtitles | عندما قبضت و (بانك) على (باركسدايل) كان يحمل جهاز نداء من ماركة (موتورلا) |
Sinyal bozucu cihazı vardı. | Open Subtitles | كان يحمل جهاز تشويش |
Jimmy, bir izleme cihazı vardı ve Clark'ın cep çakısı da yanındaydı. | Open Subtitles | (جيمي)، كان هناك جهاز تعقب داخلي -كلارك) لديه سكين جيب) |
Dairende bir dinleme cihazı vardı. | Open Subtitles | كان هناك جهاز تنصت في شقتك |