Öyle oldu. Çünkü benim cihazım sende; ve seninki de bende. | Open Subtitles | ذلك لأنه لديكِ جهازي للإشعار و أنا لدي جهازكِ. |
cihazım birkaç hafta içinde gelecek. | Open Subtitles | سأحصل على جهازي خلال الأسابيع القليلة المقبلة. |
Yakında, Kıyamet Günü cihazım bu buz kütlesini Dünya'nın çekirdeğine fırlatacak ve tüm Dünya buz tutacak. | Open Subtitles | قريباً سيقصف جهازي هذه الكتلة الجليدية إلى قلب الأرض وستجمد العالم أجمع |
Harika cihazım Majestelerinin her ayrıntıya tanıklık etmesini sağlayacak. | Open Subtitles | جهازي رائع سيسمح لديك الجلالة لتشهد كل التفاصيل. |
Grim Hold takip cihazım. | Open Subtitles | إنّه جهاز لتعقّب "الجريم هولد". |
Grim Hold takip cihazım. | Open Subtitles | إنّه جهاز لتعقّب "الجريم هولد". |
cihazım sadece bu veriye dayanır. | TED | يعتمدُ جهازي على هذه البيانات فقط. |
cihazım sadece bu temel üzerine kurulu. | TED | ويستند جهازي فقط على تلك القاعدة. |
Sızıntı var mı diye kontrol ettim ama yoktu. Bu benim küreğim ve bu da GPS cihazım değil. | Open Subtitles | ليس هذا رفشي، وليس هذا جهازي الملاحيّ |
Çocuğun önemli olduğunu biliyordum ama nedenini fark ettiğimde, yapması gerekeni anladığımda cihazım artık bende değildi. | Open Subtitles | لطالما كنتُ أعرف أنّ الفتى مهمّ، لكن حينما أدركتُ السبب... و ما يفترض به أنْ يفعل، كان جهازي قد أزيل. |
Gerisini cihazım halledecek. | Open Subtitles | نترك جهازي ليقوم بالبقيّة وحسب |
İşte, cihazım ise böyle çalışıyor. | TED | وإليك طريقة عمل جهازي. |
Çağrı cihazım çalmıştı. | Open Subtitles | تعطل جهازي للنداءات |
- cihazım bu tanımlamaya uymuyor. | Open Subtitles | جهازي ليس للشرح |
Acaba cihazım... | Open Subtitles | هل كان جهازي... |
cihazım? | Open Subtitles | (سام), جهازي للإشعار. |