| Teknik olarak, kılıbık mıyım bilmiyorum, ama bu lanet çağrı cihazını verdi bana. | Open Subtitles | عملياً ، لا أعلم بأن عاهرا جلدتني كل لكنها أعطتني جهاز نداء مذهل |
| Sly, dizüstünün kasasını aç, Happy de telsiz cihazını yapsın. | Open Subtitles | خبيث، وفتح غلاف الكمبيوتر المحمول وثم، سعيد، وبناء جهاز الراديو. |
| Aslında biz baskın sırasında sovyetlerin eski bir iletişim cihazını bulduk. | Open Subtitles | في الواقع لقد اكتشفنا جهاز اتصال ينتمي للإتحاد السوفياتي في الغارة |
| Bilek cihazını tekrar çalıştırabilir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك جعل أداة المعصم تعمل مجدداً ؟ |
| Dinleme cihazını buldu, bu yüzden daha dikkatli olacaktır. | Open Subtitles | لقد وجد جهاز التسجيل لذلك سيكون أكثر حرصاً من ذى قبل |
| Harry, onlara dinleme cihazını muhabbet kuşuna koyduğun hikayeyi anlatsana. | Open Subtitles | أخبرهم يا هاري عن المهمة التي وضعت فيها جهاز تنصت في ببغاء |
| Hafıza cihazını kullandığımda, keskin bir acı hissedeceksin. | Open Subtitles | بينما أُطبّقُ جهاز الذاكرة عليك, ستشعرين بألم حاد. |
| Ürpertici derecede fazla yapışkan biri oldum. Böyle olmak istemiyorum, bu yüzden sana bu çağrı cihazını aldım. | Open Subtitles | لا يعجبني الحال التي وصلت إليها لذا أحضرت لكِ جهاز استقبال |
| Seninle Goa'uld el cihazını kullanarak mı konuştu? | Open Subtitles | هل تحدثت إليك عبر جهاز الجواؤلد اليدوى ؟ |
| Ama kim olduğunu bilmek istiyorsan, kapı zili adlı üstün teknoloji cihazını kullan. | Open Subtitles | ولكن إن أردتي معرفته فأقترح أستخدام جهاز بحث عالي التقنية أسمه الجرس |
| Tok'ra üssündeki geçit bağlanma cihazını çalışmaz hale getirmekte ısrar etti ve bize gitmemizi emretti. | Open Subtitles | أصر على إبطال جهاز الإتصال بالبوابة في قاعدة التوكرا و أمرنا أن نغادر |
| Tanıtım kodu cihazını almış. Hiç kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لقد أخذ جهاز إرسال الإشارة لن يذهب أحد إلى أي مكان |
| Herkes yüzeye çıkana kadar solunum cihazını taksın | Open Subtitles | على الجميع أن يلبس جهاز التنفس حتى نسطيع أن نظهر على السطح |
| Enigma şifre cihazını ve belgeleri ele geçirmelisiniz | Open Subtitles | أضمن جهاز ترجمة اللغز وأي ومن جميع الوثائق |
| Herkesi dışarı çıkar solunum cihazını, iğneyi; her şeyi çıkar. | Open Subtitles | افصلي جهاز التنفس الصناعي والإبر، وكل شيء. |
| Sonra hipnoz altındayken öğrendim ki burası takip cihazını yerleştirdikleri yer. | Open Subtitles | ثم تحت التنويم المغناطيسي أتذكر ذالك.. أنهم زرعوا جهاز التعقب |
| 51. Bölge'de kimse zaman cihazını çalıştıramadı. | Open Subtitles | لا أحد في المنطقة 51 قادر على إصلاح أداة الزمن |
| Muhtemelen Dr Langham bu kopyalama cihazını para karşılığı verdi. | Open Subtitles | محتمل أن الدكتور لانغهام فقط سلم أجهزة التقليد لأجل مقابل |
| Kayıt cihazını yanıma bırakırsan söylediklerimi tekrarlaman gerekmez. | Open Subtitles | أقترح أن تترك المسجل عندما تكون معي بهذه الطريقة لن تضطر إلى إعادة كل ما أقوله |
| Bu ölümcül plazma topu cihazını tonbalığı sandviç arasında saklamalıyım. | Open Subtitles | سوف أعطي تمويه بذكاء لجهاز البلازما المميت |
| Takip cihazını taktığımda beni almaya gelirler. | Open Subtitles | سوف أعيد وضع المتعقب. وهم سوف يأخذوني معهم. |
| Acil müdahale arabası ve şok cihazını getirin. | Open Subtitles | .جينا أحضري عربه الطورائ و مزيل الرجفان |
| Temasta olacağım. Bu çağrı cihazını al. | Open Subtitles | سأكون على أتصال معك خذ هذا البيجر |
| Sağ kulağı sağır ama işitme cihazını takmayı gururuna yediremiyor. | Open Subtitles | من الهباء وضع سماعة الأذن هذا الرجل خلف الزجاج |
| Derry'nin bacağındaki izleme cihazını yutmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قد ابتلع المتتبع على ساق ديري |
| İletişim cihazını aldım. | Open Subtitles | أنتهزت الفرصة واخذ جهازه الأتصالي |
| - cihazını başkasınınkiyle mi karıştırdın? | Open Subtitles | ـ بدلت جهازك للإشعار مع شخص آخر؟ |
| Şok cihazını hazırlayın. | Open Subtitles | اشحنوا القُطُب الكهربائية. |
| Solunum cihazını kapatmıştım ve olmaz dedi. | Open Subtitles | كنت بالفعل أوقفت المنفسة عندما قال لا. |
| Bak, bu çipte ne olduğunu görebilmemizin tek yolu kayıt cihazını almamız. | Open Subtitles | الحل الوحيد لتشغيل الشريحة ان نأتى بجهاز التشغيل |