Gelen bilgiye göre, şu dördü cinayet sırasında yerel bir boks salonundalarmış. | Open Subtitles | يبدو بأن هؤلاء كانوا يشاهدون المعارك في صالة التدريب المحلية وقت الجريمة |
cinayet sırasında 14 yaşında falan olmalı sanırım yani bu zamana kadar bir şey yapamadı. | Open Subtitles | كانت تبلغ 14 وقت الجريمة صغيرة جدا لتتخذ أي إجراء لغاية الان |
Bu adam dışında herkesin cinayet sırasında nerede bulunduğuna açıklama getirebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني الاعتماد على كل شخص كان وقت الجريمة متواجد عدى هذا الرجل كيف تنطق اسمه ؟ |
cinayet sırasında odada olduğunu kabul ediyor ama cinayeti görmemiş. | Open Subtitles | لقد إعترف أنه كانَ بالغرفة وقت حدوث الجريمة ولكنه لم يرى شيئاً |
Ayrıca cinayet sırasında onun hastası değildin. | Open Subtitles | وكما أنتِ لم تكونين تحت رعايتها أثناء وقوع الجريمة |
Stampler'ın durumunda, cinayet sırasında vücudu orada olduğu halde, zihni bunu hatırlayamayabilir. | Open Subtitles | حالة "ستامبلر" أن جسده يمكن أن يكون بمسرح الجريمة ومع هذا لا يمكن لعقله أن يتذكر هذا |
cinayet sırasında başka bir yerde bulunma yalanı, önünde sonunda ortaya çıkıyordu. | Open Subtitles | كل حجة غياب تتضمن عنصر الكذب و التي يمكن بقليل من الصبر أن يتم اكتشافها |
Anlıyorum ki, efendim, cinayet sırasında çiftlikte olan tek kişiymişsiniz. | Open Subtitles | أفهم أنه كنت الوحيد في الحظيرة وقت الجريمة |
Bu iplik, katilin cinayet sırasında giydiği bir şeyden kopmuş olabilir. | Open Subtitles | ذلك الليف لربما جاء من الشيء، القاتل كان يلبس في وقت الجريمة. |
cinayet sırasında 14 yaşında falan olmalı sanırım yani bu zamana kadar bir şey yapamadı. | Open Subtitles | كانت تبلغ 14 وقت الجريمة صغيرة جدا لتتخذ أي إجراء لغاية الان |
cinayet sırasında, su tankı hilesini icra ettiğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | وقت الجريمة قتل كنت تؤدي حيلة الماء |
Ayrıca cinayet sırasında onun hastası değildin. | Open Subtitles | ولم تكوني وقت الرعاية وقت الجريمة |
Gina, cinayet sırasında duman kokusu aldığını söylemişti. | Open Subtitles | جينا ميتشوم " قالت أنها إشتمت الدخان " في وقت الجريمة |
cinayet sırasında nerede olduğunu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك تحديد مكانك وقت الجريمة ؟ |
Şey, bir bakalım, cinayet sırasında bulunulan yerler, | Open Subtitles | حسناً لنرى مكانك وقت الجريمة |
Evet ama, ilk cinayet sırasında Bay Ronald Marsh operadaydı. | Open Subtitles | ولكن بالطبع، في وقت الجريمة الأولى السيد (رونالد مارش) كان في دار الأوبرا |
2 kişinin katil olarak teşhis ettiği adam, cinayet sırasında başka bir eyaletteymiş. | Open Subtitles | الشخص الذي قام شخصين بالشهادة ضده على أنّه المجرم .. كان في ولايةٍ أخرى وقت حدوث الجريمة |
2 kişinin katil olarak teşhis ettiği adam, cinayet sırasında başka bir eyaletteymiş. | Open Subtitles | الشخص الذي قام شخصين بالشهادة ضده على أنّه المجرم .. كان في ولايةٍ أخرى وقت حدوث الجريمة |
cinayet sırasında gerçekten Oakland'daymış. | Open Subtitles | كان في أوكلاند في وقت حدوث الجريمة |
Ayrıca cinayet sırasında onun hastası değildin. | Open Subtitles | وكما أنتِ لم تكونين تحت رعايتها أثناء وقوع الجريمة |
Stampler'ın durumdaki biri, cinayet sırasında mevcut bulunabilir, fakat, hafızası hiçbir şey hatırlayamayabilir. | Open Subtitles | حالة "ستامبلر" أن جسده يمكن أن يكون بمسرح الجريمة ومع هذا لا يمكن لعقله أن يتذكر هذا |
cinayet sırasında başka bir yerde bulunma yalanı, eninde sonunda ortaya çıkıyordu. | Open Subtitles | كل حجة غياب تتضمن عنصر الكذب و التي يمكن بقليل من الصبر أن يتم اكتشافها |