"cinayete kurban" - Translation from Turkish to Arabic

    • قُتلت
        
    • مقتولاً
        
    • موتته
        
    • قٌتل
        
    Ve geçen sene, bir karnavalda cinayete kurban gitti. Open Subtitles قُتلت في جريمة وانتحر القاتل في معرض الولاية.
    Jackson'un yapabileceğini sanmıyorum. Annesi de hamileyken öldürüldü ve cinayete kurban gitmiş bile olabilir. Open Subtitles إنه ماتت حامل أيضاً ، وأعتقد أنها قُتلت لا أعتقد أنه سيدع نفس الشيء يحدث لشخصٌ آخر
    cinayete kurban gitmiş gibi görünüyor. Open Subtitles على ما يبدو ان الفتاة قد قُتلت
    Amerikan konsolosluğu son derece nazikti, ancak ben onlara cinayete kurban gitmiş bir ceset konusunda bilgi verdim... Open Subtitles القنصلية الأمريكية كانت مهذبة، ولكن عندما أخبرتهم... بأنني رأيت جثته.. ، وبأنه كان مقتولاً...
    Böyle saygın ve onurlu bir Başkanın böyle bir cinayete kurban gitmesini hayal edemiyorum. Open Subtitles لا أتخيل بأنّ الرئيس الشريف والمحترم تكون موتته مأساوية
    Daniel Fisher cinayete kurban gitti ve sizin müşterileriniz- Open Subtitles (دانيال فيشر) قٌتل وعملائك..
    Babanız, Lana'nın cinayete kurban gittiği ortaya çıkmasın diye adli tabibe rüşvet vermiş. Open Subtitles لدينا دليل أنّ والدك دفع مالا لطبيبة شرعية لإخفاء أنّ (لانا) قد قُتلت.
    Ama aynı zamanda cinayete kurban gitmiş gibi görünecekti. Open Subtitles ولكن الأمر يبدو وكأنها قد قُتلت
    Harmony haklıydı, kız kardeşi cinayete kurban gitti. Open Subtitles لقد كانت (هارموني) علي حق لقد قُتلت أختها
    Harmony haklıydı, kız kardeşi cinayete kurban gitti. Open Subtitles لقد كانت (هارموني) علي حق لقد قُتلت أختها
    Orası tamam ama... kızkardeşin cinayete kurban gitti. Open Subtitles و لكن أختك قد قُتلت
    Jane Tipson, cinayete kurban gitti. Open Subtitles "(مصرع ناشطة حقوق الحيوان (جاين تيبسون" جاين تيبسون) قُتلت)
    cinayete kurban gittiğine inanıyoruz. Open Subtitles نحنُ نعتقد أنها قد قُتلت
    Orada bulunduğu zaman, cinayete kurban gitmiş. Open Subtitles وقد قُتلت عندما كانت هناك
    Polis bu akşam cinayete kurban giden Sarah Kay'in öldüğü sırada hamile olduğunu açıkladı. Open Subtitles لقد أعلنت الشرطة هذا المساء أن المُحامية التي قُتلت وتُدعي (ساره كاي) كانت حامل وقت وفاتها،
    O da cinayete kurban gitmiş. Open Subtitles حتى الآن وقد قُتلت.
    Marko Vayas ölü bulundu, muhtemelen cinayete kurban gitti ve Rosa... Open Subtitles .. (لقد وُجد (ماركو فايس) ميتاً، على الأرجح مقتولاً و (روزا
    Altı yaşında katil zanlısının bodrumunda vahşice bir cinayete kurban olmuş bir şekilde bulunan John Kozlowski'nin arka bahçesi. Open Subtitles البالغ من العمر 6 سنوات، الذي عُثر عليه مقتولاً بطريقة وحشية في سرداب المدعى عليه... في فناء (جون كوزلوسكي) الخلفي...
    Böyle saygın ve onurlu bir Başkanın böyle bir cinayete kurban gitmesini hayal edemiyorum. Open Subtitles لا أتخيل بأنّ الرئيس الشريف والمحترم تكون موتته مأساوية
    cinayete kurban gitmiş. Open Subtitles لقد قٌتل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more