| Babanın sebepleri vardı. Bu cinayetlerden bir tek o karlı çıkıyor. | Open Subtitles | لدى والدك الدافع هو الذى تمكنه الإفادة من جرائم القتل هذه |
| Halk aynı şekilde işlenen cinayetlerden ötürü panik halindeydi. | Open Subtitles | و لشهور عديدة نشر الرعب فى قرية إسمها فولكى بسلسلة من جرائم القتل إرتكبت كلها تحت ظروف متماثلة |
| O cinayetlerden biz sorumlu değiliz. Bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | تلك لم تكن جرائم القتل التي قمنا بها, أتفهمين ذلك؟ |
| cinayetlerden önce iki kurban arasında bir ilişki var mıydı, Bay Serrecold? | Open Subtitles | هل هناك أي أتصال معروف بين الضحيتين قبل حدوث الجرائم ,سيد سيركولد؟ |
| cinayetlerden sonra Preston, aileye neredeyse tam bir mali destek sağlamış. | Open Subtitles | و من ثم بعد الجرائم بريستون,قام بدعم العائلة ماديا بالكامل تقريبا |
| İspanya, Brezilya ve ABD'de işlenen cinayetlerden aranıyor. | Open Subtitles | مطلوبه فى جرائم قتل فى اسبانيا و البرازيل و الولايات المتحده |
| cinayetlerden sonra evi yıktırmak istedi ama sit ilan edilince olmadı. | Open Subtitles | أراد أن يتم هدم المنزل مباشرة بعد عمليات القتل تلك، ولكنّه أعلن كمَعلَم تاريخي. |
| O zaman söyle bana aranızdan hangi sapkın keşiş bu cinayetlerden sorumlu? | Open Subtitles | إذن أخبرني من من إخوتك هو الزنديق المسئول عن جرائم القتل هذه ؟ |
| Yani sence bunu yapan kişi, aynı zamanda cinayetlerden de sorumlu kişi mi ? | Open Subtitles | و أنت تعتقد أن أى من فعل هذا هو المسئول عن جرائم القتل ؟ |
| Ve buradaki varlığımız, gizemli cinayetlerden korkularını, haklı hale getirmelerine neden oluyor. | Open Subtitles | ويعطي حضورنا الصلاحية هنا إلى مخاوفهم من جرائم القتل الغامضة. |
| Bak dostum size yardım edebilirim, ama ilk önce bu cinayetlerden kurtarmalısın. | Open Subtitles | أنظر يا رجل ، أستطيع مساعدتك لكن أولا عليك مساعدتي. بشأن جرائم القتل |
| Bu o cinayetlerden biri değil. Bu, aile içi şiddet. | Open Subtitles | هذه ليست إحدى جرائم القتل إنها حالة عنف منزلي |
| Jüri olarak sanık Gordon Struar Nortcott'u tüm cinayetlerden 1 . | Open Subtitles | نحن المحلفين نجد المتهم جوردون ستيوارت نورثكوت، مذنبا بجميع التهم المنسوبة إليه من جرائم القتل من الدرجة الأولى |
| Eğer benim başıma gelse cinayetlerden korkardım ama sonuçta başka insanların başına geliyordu. | Open Subtitles | اذا حصلت الجرائم معي عندها كنت سوف أخاف لكنها حصلت مع أناس اخرين |
| Ve diğer alıcıların firewall'larını aştığımız an o cinayetlerden de seni sorumlu tutacağız. | Open Subtitles | و ما أن نخترق جدران الحماية للمشترينن الأخرين سنثبت تورطك بتلك الجرائم أيضا |
| Ve şu Powhattan Mill'deki cinayetler olduğunda şeriftim ve cinayetlerden kendi payıma düşeni gördüm. | Open Subtitles | وتلك الجرائم في باو هايتن ميل لقد كنت الشريف حينها ولقد شاهدت عدد من الجرائم المشتركة |
| cinayetlerden sorumlu tutulan bu hayvan-insan, 150 yıllık tarihiyle en eski gizli dosya. | Open Subtitles | و لكن هذه الجرائم للرجل الحيوان سبقت الملفات الخفية بحوالى 150 عام |
| Söz konusu cinayetlerden dolayı üç adam hüküm giymişti. | Open Subtitles | كان هنالك ثلاثة رجال اعتقلوا لهذه الجرائم |
| Bu cinayetlerden üç adam tutuklanmış. | Open Subtitles | كان هنالك ثلاثة رجال اعتقلوا لهذه الجرائم |
| Esrarengiz örtbas ve cinayetlerden | Open Subtitles | بينما تُرتكب خارج السجن جرائم قتل وإختطاف غامضة |
| Burada hastalıklardan değil cinayetlerden söz ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن جرائم قتل وليس أمراضاً |
| Karındeşen bunu cinayetlerden sonra polise göndermiş. | Open Subtitles | السفاح أرسل تلك بعد عمليات القتل |
| Benim bildiğim kadarıyla bu cinayetlerden bir köpek sorumlu olamazdı. | Open Subtitles | الذي عرفت هل كان لا يمكن أن أكون كلبا مسؤولة عن تلك حالات القتل. |