Aktardığımız bu hikâye benzersiz ama cinsel şiddetin küresel bir salgın hâline gelmesiyle normalleşiyor. | TED | القصة التي نقلناها لتونا فريدة من نوعها، ومع ذلك فهي شائعة جدًا مع كون العنف الجنسي وباءً عالميًا. |
Diğer bir deyişle cinsel şiddetin yapı taşlarını yıkmak zorundayız: güç ve imtiyaz. | TED | بعبارة أخرى، علينا تفكيك ما يمكّن العنف الجنسي وهو النفوذ والامتياز. |
Gelecek nesillere cinsel şiddetin hiç olmadığı bir dünya borçluyuz. | TED | نحن ندين للمستقبل بعالم خالٍ من العنف الجنسي. |
(Alkış) Kadınlar ve erkeklere uygulanan cinsel şiddetin failleri çoğunlukla erkektir, | TED | (تصفيق) أغلب العنف الجنسي ضد النساء والرجال يتم على أيدي الرجال. |