Ve yaşa veya cinsiyete veya ırka veya hatta uygun zaman periyoduna dayalı bir kısıtlama yoktu. | TED | ولا وجود لأي عقبات ترتبط بالعمر أو الجنس أو العرق أو حتى الفترة الزمنية المناسبة. |
Utanç hakkında bilmeniz gereken diğer şey ise tamamen cinsiyete göre organize olduğu. | TED | الشيء الآخر الذي ينبغي علينا معرفته عن العار بأنه مرتب حسب الجنس. |
cinsiyete dayalı şiddet hikayelerinde bile erkekler büyük bir alanı | TED | حتى في قصص العنف القائم على نوع الجنس. يحصل الرجال على الأغلبية الساحقة من المساحة المطبوعة |
Ne zaman ki, kabullendikleri cinsiyete ait hormonlar verildi kusursuz görünmeye başladılar. | TED | ولكن ما أن يعطوهم الهرمونات بما يتّفق مع نوع الجنس الذي حددوه يبدون متألقين |
Lagos'a ait olmak etnik kökene, cinsel eğilime, toplumsal cinsiyete ama en görünür ve şiddetli olarak da sınıfa bağlı akışkan bir konseptir. | TED | الانتماء للاغوس مفهوم لا محدود يتحدد بالأصل العرقي، والتوجة الجنسي، والنوع ولكن أكثر وضوحاً وغالباً أكثر عنفاً، هو الفئة. |
Halka açık bir tuvaleti kullanmak gibi basit bir eylem, insanların cinsiyete dair sıkı beklentilerini karşılamadığınızda önemli bir sorun haline gelebiliyor. | TED | شيء بسيط مثل استخدام المراحيض العامة يمكن أن يشكل ذلك تحديا كبيرا عندما لا تتناسب مع توقعات الناس المتشددة حول الجنس. |
Ama biz alay etmek veya utandırmak dışında cinsiyete veya bedene dair neredeyse hiç konuşmuyoruz. | TED | لكننا نعيش في مجتمع لا يتحدث عن الجنس أو الأجساد على الإطلاق. ما لم يكن ذلك بهدف تحقير أو إذلال بعضنا البعض. |
Toplumun biyolojik cinsiyete bakışını değiştirmek istiyorum -- ki bu büyük bir şey. | TED | أريد أن أغيِّر الطريقة التي نفكر بها في الجنس البيولوجي... وهذا مطلب كبير. |
Ben, cinsel ve cinsiyete dayalı suçlara odaklı olarak Yezidilere yapılan zulmü araştırmak için gönderildim. | TED | أُرسلت للتحقيق في الفظائع المرتكبة في حق اليزيديين، مع التركيز على الجنس والجرائم القائمة على نوع الجنس. |
Cinsiyet kolaydır. cinsiyete göre reklam tasarlamak kolaydır, sanal dünyada ve TV'de, insanları cinsiyete göre hedeflemek kolaydır. | TED | من السهل استخدام الجنس وابتكار إعلانات اعتماداً عليه، واستهداف الناس عبر الإنترنت والتلفاز اعتماداً على الجنس. |
Büyükanneler, ırka, inanca ya da cinsiyete bakmıyorlar. | Open Subtitles | الجدات لا يحترمون العرق أو الجنس أو الأنتماء |
Bak, bu yorum, hepimizin cinsiyete uygun rollere ilişkin bir anlayışımızın olduğu konseptinin bitişine yakın yapıldı. | Open Subtitles | هذا التعليق كان مخادعاً بعض الشيئ فجميعنا لديه نزوات للميل إلى الجنس الآخر. |
Ayrıca okul devamsızlıklarını girildiği bir veri bankası yok... sınıf ya da cinsiyete göre eleme yapamıyoruz. | Open Subtitles | وليس هناكَ أيضاً قاعدة بيانات مركزية للغياب في المدرسة لا يمكننا التوزيع حسب الصف أو الجنس |
Eğer sesler duyuyorsanız, moraliniz bozuksa aynı cinsiyete ilgi duyuyorsanız eğer Tanrı'ya inanıyor, ya da hiçbir şeye inanmıyorsanız şöyle ya da böyle toplum sizi hastalık veya zihinsel özürlü ilan eder. | Open Subtitles | إذا كنت تسمع أصواتاً منخفضة أو أو منجذباً .. إلى نفس الجنس |
Ayrıca 6 haberlerini cinsiyete yönelik hazırlama konusunu tartışıyorduk. | Open Subtitles | واود الحديث عن تجزيء اخبار الـ 6 بحسب الجنس |
- İleri harekat üslerinde cinsiyete özel banyo lüksü yok. Benimle bir sorunun varsa, tahtakurularıyla yatabilirsin. | Open Subtitles | قواعد عمليات ليست مُترفهة بحمامات الجنس الواحد، لو عندك مُشكلة معي، |
Ama bir feminist olarak, cinsiyete dikkat etmem. | Open Subtitles | و لكن كمناهض لحقوق المرأه فأنا لا ألاحظ الجنس |
cinsiyete göre üye kabul edip etmemeyi tartışabiliriz. | Open Subtitles | ربما يسمح لنا برفض الإنظمام إعتماداً على الجنس |
Etnik köken, din, sınıf veya cinsiyete bakılmaksızın tüm vatandaşlarına sivil ve siyasi haklar garanti ediliyor. | Open Subtitles | وهذا سيضمن كل الحقوق المدنية والسياسية لكل المواطنين بغض النظر عن الأصل العرقي أو الديني أو الطبقة الاجتماعية أو الجنس |
Bu yüzden dün akşam tek cinsiyete ilgi duymaya karar verdim. | Open Subtitles | ولهذا السبب أنا قررت الليلة الماضية أنا على أستعداد أن أكون احادية الجنس |
Ev ortamında çalışmanın toplumca değersizleştirilmesi, insana hiyerarşik açıdan değer biçildiğini gösteriyor; bu öyle bir hiyerarşi ki, dünyadaki her şeyi şekillendiriyor ve bazı insanların yaşamlarını, yaptıkları katkıları diğerlerininki kadar önemsemiyor. Irka, cinsiyete, sınıfa göre ayrımcılık yapıyor, insanların göçmen olup olmadığına bakıyor. Akla gelebilecek bütün kategorilere açık bir hiyerarşi. | TED | يعد الازدراء الثقافي للعمل المنزلي هو انعكاس للتسلسل الهرمي لقيمة الإنسان الذي يحدد كل شيء في عالمنا، يفضل هذا التسلسل حيوات ومساهمات بعض المجموعات على البعض الأخر، اعتمادًا على العِرق، والنوع الجنساني، والطبقة، ووضعهم بصفتهم مهاجرين... أي عدد من الفئات. |