"city'deki" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيتي
        
    • في مدينَة
        
    • في مدينة
        
    • سيتى
        
    Mexico City'deki hapishaneye giderse ve oradaki tutuklular onun eşcinsel olduğunun öğrenirlerse öldürebilirler. Open Subtitles ولكن ان أخذ لسجن في مكسيكو سيتي واكتشف السجناء الآخرون انه شاذ سيقتل
    Bazen bu oluyor, sadece Salt Lake City'deki boş bir geçit, 22 Ocak. TED أحيانا تحصل فقط على هذا، مجرد رواق فارغ في سولت لايك سيتي ، 22 من يناير
    Em City'deki her şey için. Senden tek beklediğim biraz destek. Open Subtitles عَن كُلِ صَغيرةٍ في مدينَة الزُمُرُد و كُل ما أنتَظرهُ مِنك هوَ بعضُ الدَعم
    Emerald City'deki kadar barışçıl ve gül pembe olsun. Open Subtitles أتَمنى لو كانَت الحياة في الانفرادي وَردية و هادِئَة كما هيَ في مدينَة الزُمُرُد
    Bu, ben ördek aromalı ezme alırken Daly City'deki Ranch 99'da 15 Kasım Pazar günü. TED هذا أنا، وأقوم بشراء معجون بنكهة البط في مزرعة 99 في مدينة دالي يوم الأحد، 15 نوفمبر
    1925 yılında Frida Kahlo okuldan Mexico City'deki evine dönerken, bindiği otobüs bir tramvayla çarpıştı. TED في عام 1925، كانت فريدا كاهلو عائدة من المدرسة إلى المنزل في مدينة مكسيكو عندما اصطدمت الحافلة التي كانت تنقلها بترام.
    İlk cinayeti Batı Tampa'daki silah dükkanındaydı, sonra Ybor City'deki güvenlik görevlisini, sonra Riverside Heights'daki kontrol noktasındaki polisi, son olarak Oakford Parkı'ndaki ilkyardım görevlilerini vurdu. Open Subtitles اول مرة كانت فى محل مسدسات فى غرب تامبا ثم رجل الحراسة فى يوبر سيتى ثم الشرطى فى نقطة التفتيش فى ريفرسيد هايليت
    Yani Los Angeles'daki çarpık kentleşme, Meksiko City'deki çarpık kentleşme. TED كمثال على ذلك، التوسع العشوائي للوس أنجلوس، ولمكسيسكو سيتي.
    Prenses Obongo, Atlantic City'deki evlerimizden birini satın almak istiyor. Open Subtitles الأميرة "أوبونجو" تريد شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي
    Tabi Atlantic City'deki ev burası gibi değil. Open Subtitles المنزل في اتلانتيك سيتي ليس باذخاً بالطبع
    Atlantic City'deki evlerimizden birini satın alacağınızı söyledi. Open Subtitles إنك تريدين شراء واحد من بيوتنا في اتلانتيك سيتي
    Mexico City'deki büromuzdan gelen canlı görüntüleri izliyorsunuz. Open Subtitles ترون عرضا على الهواء من فرعنا هنا في مكسيكو سيتي
    Ultra City'deki drone'lar geliştirilmiş. Open Subtitles الطائرات الالية في ألترا سيتي تم تحديثها
    Emerald City'deki şartlar hızla kötüleşiyor. Open Subtitles الأوضاع تَتَدَهوَر بِسُرعَة في مدينَة الزُمُرُد
    Emerald City'deki hayata alışmana yardımcı olacak. Open Subtitles سيُساعِدُكَ في التأقلُم معَ الحياة في مدينَة الزُمُرُد
    Em City'deki çatışmadan beri 16 puan arttı. Open Subtitles و تِلكَ زيادَة بمقدار 16 نٌقطَة مِنذُ حادِثَة إطلاق النار في مدينَة الزُمُرُد
    Kansas City'deki Bethel Bagimsiz Misyonlugu ile görüSmek istiyorum. Open Subtitles أريد إجراء مكالمة إلى بيتهال المهمّة المستقلة في مدينة كانساس
    Willow Creek, sığır eti için batı Kansas City'deki en büyük pazardır. Open Subtitles هنا في "ويلو كريك ."هنالك اكبر سوق لحوم البقر في "مدينة كانساس
    Em City'deki her hangi bir odaya dalıyor, tüfeğini indiriyor, Ross karanlıkta ona doğru geliyor, silahını doğrultup ateş ediyor, bu cinayet değildir. Open Subtitles يدخُل الغُرفة العمومية في مدينة الزُمُرُد، و يُخفِض بندقيتَهُ يهجُم عليه روس في الظَلام فيرفعُ مُسدسَهُ و يُطلق النار
    simdi de Atlantic City'deki kumar masalarini geziyor. Open Subtitles الان هى تتصيد طاولات القمار فى اتلانتك سيتى
    Ayrıca fotoğraflarınızı da New City'deki lokanta civarında gösteriyorlar. Open Subtitles انهم أيضا يعرضون صورتك على مطاعم نيو سيتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more