| Justice Clarence Thomas Monsanto'nun avukatıydı. | Open Subtitles | عدالة كلارنس توماس الذي كان محامي الشركة |
| Smokinlerle dolu bir partiye, Clarence Thomas olarak gittim. | Open Subtitles | مشيت وانا مرتدية ربطة عنق وزيّ يشبه " كلارنس توماس " |
| Ben... Tüm Clarence Thomas* haklarını mı kullandın? | Open Subtitles | هل تلعب بطريقة كلارنس توماس معي؟ |
| Joe, Ben Clarence Thomas'ı 17 yıldır tanırım. Özü sözü bir, bir kişidir. | Open Subtitles | .جو)، لقد عرفت (كلارنس توماس) لـ17 سنة) .إنّي أعرفه بأنّه رجلٌ ذو نزاهة |
| Balkabaklı turta yiyen Clarence Thomas çakması göt seni. | Open Subtitles | يا شبيه "كلارنس توماس"، يا خليل الفتاة المثيرة. |
| Clarence Thomas'ın oyunculuk koçu. | Open Subtitles | " كلارنس توماس " يمثل دور المدرب |
| Clarence Thomas, Marshall'ın hayatı boyunca yıllarca çalışıp savunduğu değerlerine hakarettir. | Open Subtitles | (كلارنس توماس ) رجل مهين على حياة وموروث (ثيرقود مارشل) وكل ما مثله وعمل له |
| Yargıç Clarence Thomas Yargıtay'a gidecek gibi gözüküyor. | Open Subtitles | القاضي (كلارنس توماس ) يظهر مترأسا لتاكيد المحكمة العليا |
| Bugün, Clarence Thomas Yargı Komitesindeki konuşmasında, yoksulluk ve ırkçılıkla içerisinde geçen yıllarından bahsetti. | Open Subtitles | القاضي ( كلارنس توماس ) سحر اللجنة القضائية اليوم تحدث عن النشأ والفقر والعنصرية |
| Clarence Thomas ve cinsel tacizi ile ilgili sorular soruyorlar. | Open Subtitles | يسألوني عن ( كلارنس توماس ) وعن تحرشه الجنسي |
| Başkan Bush'un bugünkü gündemi tartışmalı Yargıtay Başkan adayı Clarence Thomas. | Open Subtitles | (معضلةٌ اليوم للمُرشّح الجدليّ للرئيس (بوش .(في منصب المحكمة العليا (كلارنس توماس |
| Arayanlar Clarence Thomas'a kızgın ve cinsel taciz hakkında sorular soruyorlar. | Open Subtitles | (المتّصلون غاضبون على (كلارنس توماس .وعلى الإدّعاءات بشأن التحرّش الجنسيّ |
| Beni ve Beyaz Saray'ı yüzüstü bıraktınız ve Clarence Thomas'ı sallamakla, bizim yönetimizi de %100 etkilediniz. | Open Subtitles | كلّفوني أنا وكلّفوا البيت الأبيض وكلّفوا حكومتنا بثقة كاملة لأجل (كلارنس توماس) بدون أي تردد .بأي حالٍ من الأحوال |
| Şu anda bütün ülkenin de duyduğu, Yargıç Clarence Thomas'ın | Open Subtitles | القاضي (كلارنس توماس)، كما تعرف بالطبع ،البلاد بأكملها الآن |
| Bu ülke Clarence Thomas'ı bu gece dinlemek istiyor. | Open Subtitles | هذه الدولة ستسمع عن (كلارنس توماس) الليلة |
| Clarence Thomas'ı linç etmeye çalışmak gibi değil mi? | Open Subtitles | لمحاولة الحكم على (كلارنس توماس) بلا محاكمة؟ |
| Ve Clarence Thomas devamlı olarak, onunla çıkmam için baskı yaptı. | Open Subtitles | و(كلارنس توماس) قام بالضغط عليّ بإستمرار لمواعدته |
| - Bir keresinde Clarence Thomas dış görünümümle ilgili bir kaç laf etmişti. - Acaba... | Open Subtitles | كلارنس توماس) ألقى تعليقات على هيئتي الجسديّة) |
| Clarence Thomas giydiğim elbiseye bakarak, benim göğüs ölçülerimi sormuştu. | Open Subtitles | (كلارنس توماس) علّق ذات مرة على الفستان الذي كنت أرتديه وسأل عن حجم أثدائي |
| Sadece, Siyahi Haklar Savunucular Grubu (NAACP) Clarence Thomas'a destek oluyor, | Open Subtitles | عند باب منظّمة الأمة الوحيد للحقوق المدنية ،)لذوي الأصول الأفريقيّة، لمساندة (كلارنس توماس |