"clayton'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلايتون
        
    Evet zanlı, Charlie Clayton'ın adresinden emin olmaya çalışıyormuş ama kurbandan bahsederken sürekli Taylor diyormuş. Open Subtitles في يوم جريمة القتل؟ نعم,الجاني كان يحاول أن يتاكد من عنوان تشارلي كلايتون
    Kimse Harry Clayton'ın kendisini öldürdüğüne inanmaz. Open Subtitles لأن لا أحد سيـُـصدق بأن كلايتون قتل نفسه
    Clayton'ın ölmesi gerekliliği için kişisel sebeplerinizin olduğunu anlayabiliyorum... Open Subtitles أفهم بأنك لديك بعض الأسباب الشخصية في جعل كلايتون ميتا
    Doğru mu söylüyorum, az önce Anna Clayton'ın annesi Anna ve Daisy'nin kayıp olduğunu mu bildirdi? Open Subtitles هل أنا على صواب حول والدة آن كلايتون وبلاغها عن أختفاء آن و دايزي؟
    Anna Clayton'ın telefonundan son sinyal alınan yer Ashton Evi, Hampstead. Open Subtitles أخر أستخدام للهاتف من قبل آن كلايتون تم التأكد منها منزل آشتون, في الهامبستيد
    Clayton'ın radyosuna tekrar hoş geldiniz. Open Subtitles مرحبا بكم مجددا فى اذاعة كلايتون
    Clayton'ın lanetli bir tarihi var. Open Subtitles هناك شيئاً من تاريخ الأشباح في كلايتون
    - Clayton'ın ne kazanmasını istiyorsun? Open Subtitles علام يحصل كلايتون ؟
    Toledodan şu Will Clayton'ın morg fotoğraflarına bakıyordum. Open Subtitles صور التشريح لهذا الفتى من (توليدو) (ويل كلايتون)
    Toledodan şu Will Clayton'ın morg fotoğraflarına bakıyordum. Open Subtitles صور التشريح لهذا الفتى من (توليدو) (ويل كلايتون)
    Senatör, siz okullara yardım etmek isterken Clayton'ın, önerinizin gelir kaybına sebep olacağı hakkındaki suçlamalarına ne cevap vereceksiniz? Open Subtitles سيناتور، مارأيك بخصوص إدعاءات (كلايتون)؟ بأنّ إقتراحك سيستنزف المال من ناخبيك دون أن يساعد على تحسين التعليم؟
    Bay Clayton'ın özel uçağıyla 07:00 civarı irtibat kesilmiş. Open Subtitles طائرة السيد. (كلايتون) الخاصة إنقطع اتصالها ببرج المراقبة حوالي الساعة 7: 00
    Bayan Clayton'ın zamanını yeteri kadar harcadın. Open Subtitles حسناً يا (سبنسر) لقد أهدرت ما يكفي من وقت السيدة (كلايتون) بهرائك
    Bay Clayton'ın son isteği için buradayız Open Subtitles تذكر أننا هنا لتحقيق رغبة (كلايتون) قبل الموت
    Clayton'ın kurlarını herkesten iyi biliyordun, senyör Clayton'ın metresi olduğunu görüyorum. Open Subtitles أنتِ أدرى الناس بأساليب (كلايتون) في المغازلة فأنتِ في الواقع عشيقة السيد. (كلايتون)
    Şimdi Warren Clayton'ın neden öldürüldüğünü düşündüğünü anladık. Open Subtitles الأن عرفنا لما ظن (وارين كلايتون) أنه قتل
    Warren Clayton'ın uçak kazasının altında başka şeyler var. Open Subtitles حادث ارتطام طائرة (وارين كلايتون) به أكثر مما يبدو
    Tıpkı Warren Clayton'ın kazası ve ölümü gibi. Open Subtitles كطائرة (وارين كلايتون) الخاصة التي ارتطمت ولقي حتفه بداخلها
    Çıkardığım sonuç bu. Warren Clayton'ın ailesinden biri uçağa erişti o havalanmadan önce sabotaj yaptı. Open Subtitles أعتقد أن أحد أفراد عائلة (وارين كلايتون) صعد على متن تلك الطائرة
    Bay Clayton'ın ölümünü araştırıyoruz. Open Subtitles إننا نحقق في ملابسات وفاة السيد. (كلايتون)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more