Ben sana ne yapmayacağımı söyleyeyim. Clive'ı Gerry AshIey'e göstermeyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرك بما لن أفعله لن أعرض كلايف على جيري أشلي |
Ben ona Clive'ı okuyacağım, Ve sen de Winky'ni okuyabilirsin. | Open Subtitles | سأقرء لها كلايف وأنت بإستطاعتك قراءة وينكي لها |
Bekle, sanırım Clive'ı öyle biriyle resepsiyonda konuşurken görmüştüm. | Open Subtitles | أنتظر أعتقد أنى رأيت كلايف يتحدث إلى شخص ما فى هذا الشبه في غرفه الأستقبال |
Clive'ı galada bu adamla konuşurken gördüm Clive müzayedeye de hiç katılmadı. | Open Subtitles | لقد رأيت كلايف يتحدث الى ذلك الرجل فى المهرجان وقال انه لن يدخل الى المزاد |
Beni alması için Clive'ı aramadan önce uyanmanı beklemeyi tercih ettim. | Open Subtitles | فكرت أن انتظرك حتى تستيقظي قبل أن اتصل بـ(كلايف) للقبض عليّ |
Üç saattir yolları aşındırıp durmadan "Clive'ı arıyorum" diyorum. | Open Subtitles | جنوب المدينة الساعة 8 و 15 دقيقة مساءً{\fad(500,800)}{\pos(220,220)} أجوب الشوارع لثلاثة ساعات (أبحث عن (كلايف |
Tabii ki Clive'ı tanıyorum. | Open Subtitles | أوه ، أنا أعرف كلايف |
Belki bir dahaki sefere bahisçisinin aracılığıyla Sör Clive'ı etkileyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما في المرّة القادمة يُمكن ان تؤثر على السيّد (كلايف) من خلال مراهناته |
Aksi kanıtlanana kadar Clive'ı düşmanlarımızın öldürdüğünü varsaymalıyız. | Open Subtitles | ما لم يثبت العكس، علينا افتراض أنّ (كلايف) استُهدف مِنْ قِبل أعدائنا |
Onu Clive'a götürdüm, o da Clive'ı öldürdü. | Open Subtitles | أوصلتها لـ (كلايف) ثم قامت بقتله |
Clive'ı öldürdüğün yer. | Open Subtitles | (أن يكون المكان الذي قتلت فيه (كلايف |
Clive'ı özleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أفتقد "كلايف". |
Clive'ı ben mi öldürmüşüm? | Open Subtitles | أنا قتلت (كلايف) ؟ |
Evet, Clive'ı. | Open Subtitles | نعم ، كلايف |
Clive'ı bulmam lazım. | Open Subtitles | (يجب أن أجد (كلايف |
Clive'ı öldürmekle. | Open Subtitles | (قتل (كلايف |
Clive'ı uzak tutuyorsun. | Open Subtitles | بإمساك (كلايف) |