Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı | TED | 7 بوصات من المطر تساقطات على مدى فترة قصيرة للغاية. |
Güverte korkulukları, onun çenesinin 10 cm altına kadar geliyor. | Open Subtitles | الدرابزين على سطح المركب وصل إلى أربع بوصات تحت ذقنها. |
Bendeniz de bir pire türü keşfettim; topuğumdan 1 cm içeriye girmişti. | TED | أما أنا فوجدت فصيلة من البراغيث حفرت في كعب قدمي بعمق سنتيمتر. |
Kurbanın çenesi ve burnunda çapı yaklaşık 11 cm olan izler vardı. | Open Subtitles | هي رقعة دائرية حول فمّ وأنف الضحيّة، تقريبا 11 سنتيمتر في القطر. |
ve üzengi kemiği sadece 2 cm'nin 10'da 1'i. | Open Subtitles | هذا الرضيع الصغير كان فقط قريب باحد أعشار البوصة |
1.5 cm genişti. | Open Subtitles | أعرض من اللازم بمقدار خمسة أجزاء من البوصة. |
Davayı benim yerime bitirdiğin için sağ ol ahbap ama daha önce dediğim gibi cm ve senden öcümü alacağım ve bunda da ciddiyim. | Open Subtitles | مهلا ، شكراً لتسوية القضية من أجلي يا صديقي ولكني قلت أني أريد رطلاً من اللحم من سي أم ، وأنت كذلك ولقد عنيته |
Fiona Gallagher'ın boynu, daire etrafınca 20 cm'den fazla bir iplikle, zorla sıkıştırılmıştı. | Open Subtitles | عُصر بقوة لدرجة أن الضمادة التي رُبطت للقياس كانت أكثر من تسع بوصات |
Hastalığımın teşhisinden iki hafta sonra yapılan biopsi sol uyluk kemiğimde 18 cm osteosarkoma olduğunu söylüyordu. | TED | بعد اسبوعين تأكدت نتيجة التشخيص كنت املك عظمية طولها 7 بوصات في عظمة فخذي اليسرى |
Fakat onunla fotoğraf çekmek için karşınızdakinden 25 cm mesafede olmanız gerek. | TED | لكن بتلك العدسات, كان يجب عليك ان تكون على مسافة عشرة بوصات من الشخص. |
Kristen, ekibiyle birlikte hastayı uyutuyor ve alt karında 20 cm.lik ilk insizyonu açıyor. | TED | تقوم هي والفريق بوضع المريض على السرير، وترأست عمل شق أولي بطول 8 بوصات في أسفل البطن. |
Şimdiden 60 cm'i geçen uzunluklarıyla... ormanın küçük sakinlerini tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | ،إنهم بطول 60 سنتيمتر حجمٌ كفيلٌ لتهديد قاطنيّ الغابة الذين يصغرونهم |
Bunun anlamı, su soğutmalı reaktörleri 20 cm kalınlığında çelik duvarlı basınçlı bir kap gibi inşa etmek gerekiyor. | TED | هذا يعني أنه لابد من بناء مفاعل مبرد بالماء كوعاء ضغط ذو جدران من الفولاذ وبسماكة أكثر من 20 سنتيمتر. |
55 cm çapında 330 tüp, 120 cm çapında ya da 4 feet genişliğinde... ...sadece 12 adet tüp var. | TED | وهناك 330 أنبوب ، قطر 55 [سنتيمتر]، لا يوجد سوى 12 أنبوب يبلغ قطرها 120 سنتيمتر، أو عرضها أربعة أقدام |
Ama havaalanının, uçağın ve terminalin tasarımı, 105,5 cm isen sana çok az bağımsızlık sunuyor. | TED | ولكن تصميم المطار، والطائرة والمحطة يقدم استقلالية قليلة عندما يكون طولك 105 ونصف سنتيمتر |
Yani her 17.95 cm'de top iz bırakmalıdır. | Open Subtitles | لذا فأنها لابد و أن تترك علامة كل 7.07 من البوصة |
2,5 cm'lik kar bekliyoruz, yükseklerde ise daha da fazla olabilir. | Open Subtitles | يمكننا أن نتوقع ثلوج بإرتفاع البوصة |
cm'in bu teknik hataların farkında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تظهر أن سي أم كانت تعلم عن العيوب الهندسية. |
Arabamızın imaline başlandığı andan itibaren cm'nin kayıtlarından yok olmuş. | Open Subtitles | هذا بالضبط نفس تاريخ ذهاب سياراتنا إلى الإنتاج لقد اختفت من سجلات سي أم على ذلك |