"coady" - Translation from Turkish to Arabic

    • كودي
        
    • كودى
        
    Ne düşünüyorsun, Coady'nin sizi Meksika'dan arayıp "Tedaviyi buldum." diyeceğini mi? Open Subtitles "ماذا ظننتَ، (كودي) تتصل بكَ من "المكسيك وتنبأكَ بأنها وجدت العلاج؟
    Beni bundan daha iyi tanıyorsun. O ve Coady fazla tehlikeliler birlikte. Open Subtitles تعرف أنه لا يمكن أن أفعل ذلك اجتماعه مع (كودي)، يشكلان خطراً
    Dr. Coady'ye sormalısınız. Ben orada değildim. Open Subtitles عليكَ أن تسأل الطبيبة (كودي)، أنا لم أكن هناك
    Kanlı gözler, baş dönmesi... Coady onu tedaviye aldı. - Üste mi? Open Subtitles كان لديها إحمرار بالعين، وتشعر بالدوار قامت (كودي) بمعالجتها
    Asıl şahit, Bayan Coady, yaşlı ve son zamanlarda ciddi kalp rahatsızlıkarı var. Open Subtitles حيث ان الشاهده الرئيسه سيده ايلين كودى عجوز وعانت من بعض مشاكل القلب فى الفتره السابقه
    Virginia Coady patojenlerini silaha dönüştürmeye çalışıyor. Open Subtitles فيرجينيا كودي) تحاول إستخدام عاملهم المرضي كسلاح)
    O zaman, Castor'un işi bitti ve Ferdinand Coady'i ele geçirdi. Open Subtitles "حسناً، إذن، لقد أطحنا بـ "كاستور (وسلّمنا (كودي) إلى (فيرديناند
    Virginia Coady'i içeri tıkmak, Castor'u yöneten kadını? Open Subtitles سجنتِ (فرجينيا كودي)؟ مديرة (كاستور) السابقة؟
    Coady CASTOR tedavisine yaklaştığını söylemişti. Open Subtitles قالت (كودي) إنها على وشك اكتشاف علاج لمستنسخي (كاستور)
    Castor'un başında olan kadını, Virginia Coady'yi hapsetmek? Open Subtitles -سَجن (فرجينيا كودي)؟ مَن أدارت (كاستور)؟
    Virginia Coady ve Susan Duncan'ın ilk defa tanıştıkları yer orası. Open Subtitles حيث تلتقي (فيرجينيا كودي) بـ(سوزن دانكن) لأول مرة
    Kesinlikle. 1970'lerin başında, Coady misafir öğretim üyesiydi. Open Subtitles تماماً، كانت (كودي) باحثة زائرة في أوائل السبعينات
    Siobhan, bizi Coady'ye ulaştıran bilgiyi veren arkadaşların. Open Subtitles (شيوبهان)، مخبرك المتخفي الذي قادنا إلى (كودي)
    Ve sizin de bildiğiniz gibi, Dr. Virginia Coady... annemden sonra baş bilim insanı mevkisini devraldı. Open Subtitles وكما تعلمون، د. (فرجينيا كودي) تولت منصب إدارة العلوم عن أمي الراحلة
    Virginia Coady adada, ve içimde işlerin Susan için iyi gitmediğine dair bir his var. Open Subtitles (فرجينيا كودي) في الجزيرة وأشعر أن أمر (سوزن) لم ينتهِ على خير بسببها
    Evet, o ve Susan, Coady'yi 70li yıllarda Cambridge'de buldular. Open Subtitles أجل، هو و(سوزن) جندا (كودي) في (كامبريدج) في السبعينات
    Coady'nin apartmanında sterilizasyon için bekleriz. Open Subtitles بقيتنا، قسم (كودي) مستهدفون لعمليات التعقيم
    Coady'i yakalatan, S'in kaynağının kim olduğunu - biliyor musun? Open Subtitles أتعرف مسرب معلومات (آس) الحقيقي الذي قادنا إلى (كودي
    Yıllar süren... yasadışı insan deneylerinin... ve Coady'nin kısırlık planının kanıtları. Open Subtitles -حصلنا على كل ما نريد" " "دليل على تجارب غير قانونية على البشر لعقود وخطة (كودي) للتعقيم" "نحن جاهزون لفضحهم"
    - Coady güvenlik amaçlı olduğunu söylüyor. - Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Open Subtitles كودي) قالت بأن هذه إجراءات أمنية) - لكن تعرف أن هذا ليس صحيحاً...
    Bu dava için biraz acele var, esas tanık Bayan Coady'nin ilerleyen yaşı ve özellikle son dönemlerde yaşadığı ciddi kalp sorunları sebebiyle. Open Subtitles هناك حاله طارئه بهذه القضيه حيث ان الشاهده الرئيسه سيده ايلين كودى عجوز وعانت من بعض مشاكل القلب فى الفتره السابقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more