Coleman'a söyle, kuliste buluşalım. Sen, benimle gel. | Open Subtitles | قل لـ كولمان أن يأتى لخلفية المسرح و أنت تعالى معى |
Eğer Bay Coleman'a benim müvekkilimden bağımsız bir şekilde zarar vermeye kalkışan birileri var idiyse müvekkilimi hapsetmek bu sorunu gidermek için hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | اذا كان هناك من يعمل منفصلا عن موكلي محاولا أن يؤذي السيد كولمان حجز موكلي لن يفعل شيء ليمنع ذلك |
Adaylığımı koymaya karar verdiğimizde de sana söyledim Coleman'a kişisel olarak zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | سبق واخبرتك, عندما وافقت على التقديم بأنني لا اريد فعل أي شيء يضر كولمان شخصياً |
Yerel hastanelere ve kazalara baktık. Coleman'a uyan biri yok. | Open Subtitles | تفقدنا المستشفيات المحلية ولا يوجد تقارير حوادث لا أحد يطابق وصف كولمان |
Coleman'a söyle, hemen geliyorum. | Open Subtitles | إخبر كولمان أننى سأتواجد هناك حالا |
Şerif Coleman'a yola çıktığımızı söylersin. | Open Subtitles | أخبر الشريف كولمان أننا بطريقنا |
J-Lo orada Gary Coleman'a kafa atmıştı. Ruhsuz İlkbahar Spa Merkezi. | Open Subtitles | إنه المكان الذى قامت فيه(جينيفر لوبيز) بضرب المغنى(بى.ديدى) على رأسة بالفنان القزم (جارى كولمان)! |
Diğer öndişleri kullanarak Coleman'a batırılan dişin bu ayıdan alındığını ispatlayabilirim. | Open Subtitles | بالنظر الى الناب المقابل أستطيع (الجزم أن السن المستخدم لطعن (كولمان مصدرهُ هذا الدب |
Coleman'a sen bir özür borçlusun. | Open Subtitles | أنت مدين لـت [ كولمان ] بإعتذار |
Şu anda Coleman'a gidiyoruz. Bu yeterli olmazsa Post'a gideriz. | Open Subtitles | سنذهب لبنك (كولمان) الآن، إن لم يكفي (سنذهب لـ(بوست. |
Lee Haney ve Ronnie Coleman'a aittir. | Open Subtitles | (همْ (ليْ هاني) و (روني كولمان |
En kötüsü ise Coleman'a yaptıklarıydı. O günü hiç atlatamadım. | Open Subtitles | (وما فعلوه ب(كولمان كان الأسوأ |
- Coleman'a gideceksin. | Open Subtitles | -اذهب وأحضر (كولمان ) |
Coleman'a gidiyoruz. | Open Subtitles | (سنذهب لفرع (كولمان. |