Cooperman ve McBride olarak oldukça büyük ve güçlü bir yapıya dönüştük. | Open Subtitles | كلما كبرنا وزادت سلطتنا في مؤسسة كوبرمين ومكبرايد |
Cooperman ve McBride'da çalışmaya ilk başladığımda, bölgesel işler yapıyorduk. | Open Subtitles | "عندما العمل في مؤسسة "كوبرمين ومكبرايد كُنّا ذوي ممارسة إقليمية |
Bu konuşmayı kurucumuz Donald Cooperman adına yapıyorum. | Open Subtitles | أعرفُ بأنّني أتكلّمُ بإسم أحد (المؤسسين (دونالد كوبرمين |
Donald Cooperman'ın seni bitirmekten daha çok istediği bir şey yok. | Open Subtitles | دونالد كوبرمين) يحبُّ لا شيء أكثر) من لتحطيمك |
Arkadaşının babasıyla bile konuştu diğer hakim, Cooperman'le. | Open Subtitles | حتى إنها تحدثت إلى والد صديقتها (القاضي الآخر (كوبرمان |
Eğer Donald Cooperman'ın sana komplo kurduğunu düşünüyorsan delirdin demektir. | Open Subtitles | أنت مجنون، إذا كنت تعتقد أن (دونالد كوبرمين) له يد في مؤامرة ضدكِ ، فأنت مجنون |
Her ne kadar Cooperman'ı sikmek istesem de bu davaya bundan dolayı bakmıyorum. | Open Subtitles | (بقدر ما اريد التغلب على (كوبرمين فهذا ليس السبب لأخذي القضية |
Donald Cooperman intikamı için bizim paramızı kullanmamalı. | Open Subtitles | دونالد كوبرمين) لن يستخدم أموالنا) ليقاتل من أجل انتقامه |
Ben sadece uzlaşma yapılmalıydı ama Cooperman yapmıyor diyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنه يجب تسوية القضية, ولكن (كوبرمين) يأبى ذلك |
Ama Cooperman öfkesi yüzünden bunu düşünemiyor. | Open Subtitles | ولكن (كوبرمين) يعميه غضبه عن رؤية المنطق |
Eğer Donald Cooperman buna devam etmek istiyorsa işinin ne olduğunu biliyor musun Leonard? | Open Subtitles | إذا أراد (دونالد كوبرمين) أن يتحمل هذا الشيء أو غيره تعلم ما هو عملك عندها ؟ |
Ama Bay Cooperman riske rağmen yarasına tuz basmamalı çünkü mahkemeye itaatsizlik kararı verilene kadar mahkeme bitmiş sayılmaz. | Open Subtitles | لكن إذا غرس السّيدِ (كوبرمين) السكينُ فهذا خطأه لأن القضية لم تُسقط أخليت الإهانة |
Bay Cooperman'a riskleri açıklayabilirim. | Open Subtitles | أنا يُمكِنُني أن أعبر السّيد (كوبرمين) خلال هذه الأخطارِ |
Donald Cooperman'ı kürsüye davet ediyorum. | Open Subtitles | أودُّ أن أدعو (دونالد كوبرمين) إلى منصة الشهود، رجاءً |
Çünkü Wendell Corey ve Cooperman anlaşmayacağımız konusunda epey netlerdi. | Open Subtitles | لأن (ويندل كوري) و (كوبرمين) جعلو الأمر واضح جداً بأنّنا لا نسوي القضية |
Bay Cooperman'a şimdi de ilk ismiyle mi hitap ediyorsun? | Open Subtitles | هل اصبح تواصلكِ اولي مع (كوبرمين) الآن ؟ |
Bay Cooperman istenilen tüm belgeleri hazırlamamı istedi. | Open Subtitles | السيد (كوبرمين) طلب مني أن اجهز جميع الردود |
Bay Cooperman'a yardım etmediğinizi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبر السيد (كوبرمين) بأنكن كُنتن مساعدات |
Tabii ki James Steele ve Hakim Cooperman beni kandırdılar ama bende katılmak istiyordum. | Open Subtitles | (بالتأكيد (جيمس ستيل) والقاضي (كوبرمان أقنعاني بالشهادة، لكنني كنت مشتركة طواعية |
Max Cooperman, Beatdown'ı düzenleyen kişi. | Open Subtitles | ماكس كوبرمان ، مدير فرقة من Beatdown. |
- Benim, Max Cooperman. | Open Subtitles | انه مايكس كروبمان |