"coover" - Translation from Turkish to Arabic

• كوفر
• كروفر

Coover'ı kaybettikten sonra bütün alacak ve vereceklerimi kapatmaya karar verdim.
وبعد فقدان " كوفر " أنوي دفع كل ديوني وتصفية حساباتي

- Rachel, Coover silahını kaldırırsa, vur.
" ريتشل " لو رفع " كوفر " سلاحه أطلقي النار

Coover kontrolden çıkmış ve bir kol saati için McCready'yi öldürmüş.
أصيب " كوفر " بالجنون وقتل " ماكريدي " إزاء ساعة يد

Loretta McCready, Coover Bennett'le olan her şeyi ifadesiyle destekleyecek.
سوف تتعاون " لوريتا " بكل شيء جرى مع " كوفر بينيت "

Coover arabama ölü bir fare attın, bana ne demeye çalışıyorsun?
" كروفر " لقد رميت بفأر ميت على سيارتي ما الذي تحاول القول لي ؟

Ama birinin Coover'ın kavga edemediğini söylemesini çok isterim.
أجل لكنني أحب أن يقول أحد بأن " كوفر " لم يستطع القتال

Coover'ı bulman için sana yardım ettikten sonra onunla ilişkimi kestim.
بعد أن ساعدك بإيجاد " كوفر " فصلت نفسي عنه

Ama Coover'dan beri doğru düşünemiyorsun.
لكن منذ حادثة " كوفر " لم تعودي تفكري بشكل جيد

Bu yüzden, Coover'ın canını yakmam gerekiyor.
لم تقع في هذه الورطة ولهذا علي أذية " كوفر "

Coover, arabama ölü bir fare attın "zalim bir orospu çocuğuyum" mu demek istiyorsun bana?
" كوفر " رميت فأراَ ميتاَ على سيارتي تبلغني بأنك فتى خسيس

Bayan Johnson, oğullarımla tanıştırayım, Dickie ve Coover.
آنسة " جونسون " هؤلاء أبنائي " ديكي " و " كوفر "

Git bak bakalım, Coover'ın ortalığı toplarken yardıma ihtiyacı var mı. Sonra da oyun oynarsın.
اذهبي لتري إن كان " كوفر " يحتاج لحزم بعض الأغراض بعدها اذهبي للعب

Yani, Coover silahını sağa sola sallamaya bayılırdı.
أعني " كوفر " ... أحب لعبة الوشاح بذلك المسدس حول المكان

Coover'ın kendine çeki düzen verecek bol zamanı vardı.
كان لدى " كوفر " وقت كبير ليستقيم

Söylemek istediğim, Coover çok yetenekliydi.
المقصد أن " كوفر " كان عبقرياَ

Duyduğuma göre arada bir Coover'ın evinde kalıyormuş.
سمعت أنه يقيم في بعض أملاك " كوفر "

Coover'ın babana yaptığı... yanlıştı.
وما فعله " كوفر " بوالدك كان خاطئاَ

- Tıpkı arkadaşın Boyd gibi. - Coover. Bana bir daha dokunursan, bir derdimiz olacak.
" كوفر " المسني ثانيةَ وستحدث مشكلة

Benim gibi sen de bunu biliyorsun, Coover. Hadi ama. Hadi ama.
تعرف كما أعرف ذلك هيا " كوفر "

Coover! Coover! Coover, dur artık!
" كوفر " " كوفر " " كوفر " توقف

Evet, ben de görebiliyorum, Coover. Teşekkür ederim.
أجل قادر على رؤية ذلك " كروفر "